DİJİTAL ÇAĞDA SANATIN AKIŞI: REFİK ANADOL’UN ERİYEN HATIRALAR SERGİSİ ÖRNEĞİ

Author:

Year-Number: 2018-25
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Dijital Sanat/Tasarım
Number of pages: 230-243
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Günümüz çağdaş dünya düzeni içerisinde, gündelik hayata dahi sirayet etmiş olan dijitalleşme olgusu, sanat alanında da kendine önemli bir yer açmıştır. 20.YY.’ın başında Avangart sanatçı ve yazarlar, neden sadece bazı şeylerin ayrıcalıklı ve değerli olduğunu sorgulamışlar; sanat müzelerine, genel olarak da geçmişin sanatının korunmasına karşı çıkmışlardır. Sanatın dijitalleşmesi ve hızlı bir akış içerisine girmiş olması, Boris Groys’un da ifade ettiği gibi, içinde bulunduğumuz çağda sanat eserinin kendi bağlamına bağımlı olduğunun farkına varılmasını sağlamıştır. Bu noktada, Walter Benjamin’in sanat eserlerinin kopyalanmasının ve güvenli bir konuma yerleştirilip koruma altına alınmasının, eserin aurasında kayba neden olduğu savı, dijital sanat eserleri için de geçerli midir? Yoksa geleneksel anlamda somut bir nesne özelliği taşımayan dijital sanat eserlerinde, aura yaratmak mümkün müdür? Dijital sanat eserlerinin gerek oluşturulması aşamasında, gerek arşivlenmesi aşamasında, dijital birer imge olma özellikleri, onlara akış içinde var olabilme özelliği kazandırmakta mıdır? Çalışmada yukarıda aktarılan sorulara cevap bulmak amacıyla öncelikle, literatür taraması temelinde, modernite, post-modernite, sanat, dijitalleşme ve sanatın dijitalleşmesi kavramları incelenecek, ardından örneklem olarak seçilen Refik Anadol’un insanlığın hatıra ve bellek ile olan ilişkisini dijital teknoloji aracılığıyla işlediği Eriyen Hatıralar Sergisi örneği üzerinden, dijital sanat eserlerinin sahip oldukları öne sürülen akış özellikleri irdelenecektir.

Keywords

Abstract

In today's contemporary world order, the digitalization phenomenon that has spread even daily life- has opened an important place for itself in the field of art. Avant-garde artists and writers had questioned why only certain things were privileged and valuable; they protested art museums and, in general, the preservation of the art of the past. The digitalization of art and the characteristic of being in a rapid flow, as Boris Groys opines, have made it possible to realize that the artwork depends on its own context in our time. At this point, Walter Benjamin’s claim that copying of artworks, placement and protection of them in a safe location cause a loss of artwork’s aura, is also valid for digital artworks? Or is it possible to create an aura in digital artworks that do not carry a concrete objectivity in the traditional sense? Do the main characteristics of digital artworks as being a digital image in the process of being created and in the process of being archived, give them the ability to exist in the flow? In the study, in order to find answers to the questions quoted above, at first, the concepts of modernity, post-modernity, art, digitalization and digitalization of art will be examined on the basis of literature search. Then, the flow characteristics of digital artworks will be analyzed through the example of Refik Anadol's Melting Memories Exhibition -which treats humanity’s relationship with memory through digital technology- selected as a sample.

Keywords