LÂMİ’Î’NİN VÂMIK U AZRÂ’SINDA MAHALLÎLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

Author :  

Year-Number: 2017-14
Language : null
Konu : Klâsik Türk Edebiyatı
Number of pages: 205-231
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Osmanlı İmparatorluğu’nda kendileri de sanatın çeşitli alanlarında eserler veren padişahlar ve devlet adamları devrin sanatçılarını teşvik etmiş ve korumuşlardır. Bu destek, Klâsik Türk edebiyatında birçok önemli şairin yetişmesine ve yeni eserlerin kaleme alınmasına zemin hazırlamıştır. Araştırmacılara göre, manzum ve mensur olmak üzere toplam 46 eser kaleme almış olan ve iki hamse oluşturacak kadar mesnevîsi bulunan Bursalı Lâmi’î Çelebi (1472-1533) de bu isimlerin arasındadır. Özellikle Molla Câmî (1414-1492)’den yaptığı tercümelerden dolayı “Câmî-i Rûm” lakabıyla anılan Lâmi’î’nin eserlerinden bir kısmını devlet adamlarının da teşvikiyle Arap ve Fars edebiyatlarından yapılan çeviriler oluşturmaktadır. Yunan asıllı bir hikâyeden Sehl b. Harun Destemeysânî (ö. 830) tarafından Arapçaya; Unsûrî (ö. 1040) tarafından Farsçaya çevrildiği düşünülen Vâmık u Azrâ bunlardan biridir. Eserini Kanuni Sultan Süleyman’ın arzusu ve Kazasker Kadirî Çelebi’nin teşviki ile yazan Lâmi’î, eserini oluştururken Unsurî’nin Farsça Vâmık u Azrâsını doğrudan doğruya tercüme etmemiş, içinde bulunduğu maddî ve kültürel ortamdan da faydalanarak telif bir eser ortaya koyarak hikâyeyi yerlileştirmiştir. Bu çalışmada, Lâmi’î’nin Vâmık u Azrâ mesnevîsinde hikâyeye kattığı yerli unsurlar ile eseri mahallîleştirirken kullandığı düşünülen değiştirme, mecazlaştırma, örnek gösterme gibi yöntemler tespit edilmiş ve eserden seçilen örneklerle incelenmiştir.

Keywords

Abstract

The sultans and statesmen of the Ottoman Empire who produced several art pieces in different forms of art had supported and protected craftsmen and the artists of the age. This situation induced to raise many great poets and to be written new literary works in classical Turkish literature. According to researchers, Lami’î Çelebi from Bursa (1472 - 1533) who has 46 literary pieces in the form of verse and prose, and has also lots of mesnevi which are enough to compose two hamse, is counted among those names. Some of the works of Lâmi’î known as “Câmî-i Rûm” because of his translations of Câmî, are the books from the Persian and Arabian literatures. They were translated with the encouragement of statesmen of the period. Vâmık u Azrâ, which was assumed as an Arabic translation by Sehl B. Harun Destemeysânî (B. 830), later as a Persian translation by Unsûrî (B. 1040), is one of them. Lâmi’î who writes his text with the will of Kanuni Sultan Süleyman and the support of the Kazasker Kadirî Çelebi, had not make an exact translation of the Persian Vâmık u Azrâ of Unsurî, had written it by adding the local components, cultural and material environment of his era. Hence, it is possible to claim that he had produced an authentic story by localizing a narration. In this article, local components in the mesnevi of Vâmık u Azrâ and the methods of rewriting, abstraction, exemplification in the text had been examined.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics