Yavuz Sultan Selim zamanında şiddetlenen Osmanlı-İran mücadelesi, Şah Tahmasb’ın tahta geçmesi ve bu durumu bir elçi ile Osmanlılara bildirmemesi, Kanûnî’nin de Tahmasb’ı tebrik etmek yerine ona hakaret dolu uzun bir tehditname göndermesi neticesinde aynı hızla devam etmiştir. Bu süreçte Safevîler, sınır boylarındaki Osmanlı kentlerine sık sık akınlar düzenlemişler, yağma faaliyetlerinde bulunmuşlar ve Anadolu’daki Türkmenler arasında Şiiliği yayarak isyanlar çıkartmışlardır. Safevîlerin bu faaliyetlerine karşın Kanûnî boş durmayarak üç İran seferi düzenlemiş ve sonrasında 962/1555 yılında Amasya Anlaşması imzalanmıştır. Şehzade Bayezid’in İran’a sığınmasıyla Osmanlı-İran münasebeti yeniden sıkıntılı bir sürece girse de Şehzade’nin teslim edilmesiyle ilişkiler düzelmiştir. Kanûnî döneminde, Osmanlı ve İran devlet adamları arasında birçok yazışma olmuştur. Mektuplaşma şeklindeki bu yazışmaların çoğu günümüze kadar ulaşmıştır. Çoğunlukla mensur olan ve araya yer yer manzum parçaların serpiştirildiği bu mektuplar haricinde devlet adamlarının manzum olarak da birbirlerine cevaplar verdiklerini görmekteyiz. Bunlardan biri de Kanûnî’nin, Tahmasb’ın gazeline verdiği cevaptır. Bu çalışmada, Tahmasb ile Kanûnî arasındaki atışmanın manzum ifadesi olan gazeller tanıtılacaktır.
Ottoman-Iran struggle freshening in Yavuz Sultan Selim term, continues with Shah Tahmasb’s accession to the throne, nonnotification of this situation with an ambassador, as a result of this; Kanuni’s consignment a threat letter instead of congratulation on Tahmasb in same fast. In this process, Safavids attack frequently for frontier of Ottoman cities, pillage and rebel among Turkmens in Anatolia spreading the Shiite. After Safavids’ these actions, Kanuni organizes three expeditions by not idle and then in 922/1555 year, Amasya Treaty is signed. Although Ottoman-Iran relationship enters into a distressed process with Prince Bayezid’s asylum to Persia, relationships improve with concession of Prince Bayezid. In Kânunî term, a lot of correspondences were written between Ottoman and Persian statesmen. Most of theese correspondences in the shape of letter reach up to the present. Apart from these mostly prose letters with interspersed parts in verse between sporadically, we also see that statesmen’s responses in verse for each other. One of theese is Kanuni’s response for Tahmasb’s ghazal. In this study, ghazals that are altercations in poetic expression between Kanuni and Tahmasb’s will be introduced.