Kimi araştırmacıların -ortaya hiçbir nesnel veri sunmadan- sadece muhteva yönünden bakıp inceledikleri eserlerin toplumsal meseleli/sosyal içerikli veya belgesel mahiyetli olduğu yorumlarını yapmaları bazı yazarları ve okuyucuları, bu eserlerin tarihî metinler gibi sosyal bir gerçeklik arz ettiğine inandırmaktadır. Hatta bunun da ötesi bu eserlere inanılmakla kalınmamış, eserlerin oluşturduğu anlam ya da algıyla günümüz politik gündemleri değerlendirilmiştir. Özellikle Yılmaz Özdil’in Hürriyet Gazetesi’nde 2 Eylül 2013 tarihli ‘Vurun Kahpeye (2013 Versiyonu)’ yazısı ile Hasan Pulur’un Milliyet Gazetesi’nde 2 Nisan 2009 tarihinde yazdığı ‘Vurun Kahpeye’ başlıklı yazıları bu duruma örnektir. Biz de buradan yola çıkarak Vurun Kahpeye romanının sosyal gerçeklik olarak okunup okunamayacağını, Bakhtin’in romanda çok seslilik kuramından faydalanarak tespit etmeye çalıştık. İlk baskısını 1926 yılında yapan Vurun Kahpeye romanı, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarındaki resmî ideolojinin yansıdığı bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır. Tanrısal bakış açısı ile ele alınan roman toplam on üç bölümden oluşmuş ve eserin merkezine İstanbul’dan taşraya gelen öğretmen Aliye Hanım alınmıştır. Romanın kart karakteri Hacı Fettah Efendi’dir. Roman bir aydın-kaba softa çatışmasına zemin hazırlamış ve bu tarzda bir mücadele ile geçmiştir.
The claim that “some novelists write works with social content or in a documentary form” by some researhers who comment on these works without presenting any objective data made some writers and readers to regard these works as a social reality like historical texts. Morover, with the meaning and perception constructed by these works also the current political panaroma is evaluated. Especially, Yılmaz Özdil’s text titled “Vurun Kahpeye (2013 version)” produced in 02.09. 2013 in Hürriyet Newspaper together with Hasan Pulur’s “Vurun Kahpeye” which he wrote on 02.04.2009 in Milliyet Newspaper are examples for this case. On this basis, by making use of Bakhtinian theory of polyphony we tried to detect whether the novel Vurun Kahpeye could be read as social realist novel. “Vurun Kahpeye” that is first published in 1926 is a novel that reflects official ideology of the early Republican period. Narrated through an omniscient point of view the novel is composed of three parts and at the centre of it we see Aliye Hanım who comes from İstanbul to the country side. The antagonist of the novel is Hacı Fetth Efendi. The novel prepares a base for the conflict of intellectul and coarse bigot and is about the struggle of this conflict. As a result, it has been observed that it is impossible to read this novel as a social realist but a one–dimensional ideological novel since the characters of the novel, especially the antagonist Hacı Fettah, are not given the right of presenting themselves through their own voices that is visible even at the very first sentence of the novel where Hacı Fettah Efendi is introduced as a frozen character.