Halk anlatıları, özellikle efsaneler toplum psikolojisini ve sosyolojik olguları en görünür şekilde ortaya koyan anlatılardır. İnsanın yaşadığı her yerde problemlerin ortaya çıkması, fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçların olması gayet tabiidir. Fakat insanların benzer psikolojik ihtiyaçlarına sunulan çözümler efsanelerde ortak birçok motifin ve konunun bulunmasına zemin hazırlamıştır. Bir yörede anlatılan efsane, başka bir yörede başka isimlerle ama benzer motiflerle karşımıza çıkmaktadır. Bu durum bize insanların sosyal hayat içerisinde düşündüğü, hissettiği, kaygı duyduğu, sevindiği vs. ne varsa bütün bu duyguların sistemli bir şekilde diğer insanlara da etki ettiğini yani yayıldığını göstermektedir. Dolayısıyla insanların farklılıkları benzer ya da aynı psikolojik etkenlere maruz kalmalarına ve aynı duyguları yaşamalarına engel olmamaktadır. Sistemleşmiş bu anlatılar, halkın inançları ile bütünleşerek, bünyesinde dini ve tarihi birtakım gerçekleri barındırır hale gelmiştir. Ancak bu gerçeklerin bir kısmına anlatıcının muhayyilesinde yatan bazı hayal ürünü olaylar da girebilmektedir. Efsanelerin gerçeklikle ilişkisine yönelik tartışmaların kaynağında da bu vardır. Ancak her ne olursa olsun değişmeyen bir gerçek var ki, o da efsanelerin temelinde halkın psikososyal birçok olayın bulunmasıdır. Bütün bu söylediklerimize örnek olacak iki adet efsane seçerek incelediğimiz bu çalışmamızda Sarıkız ve Gelin Kayası efsanelerinin halkın sosyal yaşamında ve inançlarında ne gibi tesirleri olduğunu çözümlemeye çalıştık. Bizim tarafımızdan derlenen bu efsaneleri seçmemizin en önemli nedeni, Anadolu’nun birçok yöresinde aynı isimle birçok varyantlarının bulunmasıdır. Bu varyantlar bize efsanelerde geçen olayların ve psikolojik etkilerinin toplumun genelinde hissedilir ve yaşanılır olduğu kanaati uyandırmaktadır.
Folk tales, especially legends, are the stories that manifest social psychology and sociological phenomena in a most clear way. It is very natural where there are humanbeings there are some problems and physiological or psychological needs. The solutions offered for similar psychological needs of humans, have also prepared the ground for many common motifs and subjects to appear in the legends as a result of which we can come across with many similar motifs in the legends. We can hear one legend told in one region, is told with a different title, but carrying similar motifs, in another region. This shows that all the things people think, feel, worry, fear, rejoice, etc. about within the social life, systematically affect, actually diffuse into, the feelings of other people. Hence, differences of people do not prevent them to be exposed to similar or the same kind of psychological impacts and experience the same feelings. These systemised narratives have commingled with people’s beliefs and began to contain also some religous and historical facts within them. Some of these facts, however, have been mixed with some imaginary events lying in the fancy imagination of the narrator. This also lies at the source of debates regarding the relationship of the legends with the real life. However, one fact that never changes is the existence of many psycho-social events at the base of these legends. We selected two legends -Sarıkız (the Blonde Girl) and Gelin Kayası (Bride Rock)- as sample cases to our assertion and tried to analyse the impacts of these legends on people’s beliefs and social lives. The most prominent reason why we have chosen these two legends, which had been compiled by us, is the existence of so many variations of these two legends carrying the same name in many regions of Anatolia. These variations make us think that the events unfold in the legends and their psychological effects are actually felt in and experienced by the society in general.