Türkler, İslâm inancını seçmeden önce basit şekiller vererek yaptıkları mezar taşlarını, daha sonraları, erkek ve kadını temsil eden küçük heykelcikler yaparak ölülerinin başına dikmişlerdir. Bu âdet, ölen insanların unutulmaması ve arkasından bir anıt oluşturmak maksadıyla yapmıştır. İslâmiyet’le beraber öldükten sonra dirilme inancı, putperestlikten yeni çıkan Müslüman halka mezar taşlarının şekillenmesinde de etkili olmuş, taşlarda insan suretinin yerini, düz veya oval sütunlar almıştır. Taşlar belli bir şekil kazandıktan sonra, yazı ve süslemeleriyle beraber devirlerinin getirdiği üslûp ve sanat anlayışını da yansıtmış, İslam âlemin de tek olan başlığı ile de dikkat çekmiştir.
Before choosing İslam as a religion, Turks firstly gave simple forms to the grave stones and afterwards they made small statues in order to represent female and male grave stones. This tradition was made in order to remember the dead people and leave a monument afterwards. With İslam religion, the revival after death belief effected the grave stones to the pagan people that had just became Muslim. The straight and elliptic forms took the place of human face on stones. After the stones took a specific shape, with the genre and art understanding that the scripture and decorations that had brought by the period, took the attention by the only title in the İslamic world.