Geleneksel olarak düşüncelerin, yaşanmışlıkların ve olayların yazılı bir biçimde ifade edilmesi olarak tanımlanan metin kavramının sınırlarının giderek genişlediği görülmektedir. Teknolojinin gelişmesi ve iletişim olanaklarının çeşitlenmesiyle birlikte sadece yazılı belgeler değil, iletisi ve konusu olan bir fotoğraf, bir grafik de metin olabilmektedir. Bu görüşten hareketle birbirine zaman kodlarıyla bağlanmış hareketli resimlerin görüntülenmesiyle meydana gelen filmler de bir metindir. Filmler diyalogların yanısıra, görsel-işitsel ve imgesel öğeleri içinde barındırması, konusunu ve içeriğini birden fazla kanalla aktarması bakımından bağlantılı metin başlığı altında ele alınabilir. Bağlantılı metinler, metnin yanı sıra ses, video, gibi öğeleri içeren, iletinin birden fazla kanalla aktarıldığı karmaşık sistemden oluşan ortamlardır. Bağlantılı metin olarak film metinlerinin alımlanmasında izleyici farklı kanallardan gelen bilgileri alımlayabilmek için görsel okuma yapmak zorundadır. Bu çalışmada film olgusu bağlantılı metin olarak ele alınmış ve ‘Willkommen in Deutschland’ filmi örneğinde farklı kanallarla gönderilen bilgilerin görsel okuma yöntemiyle alımlanması ve çevirileri üzerinde durulmuştur.
Traditionally defined as an expression of the ideas and experiences in a written form, text concept seems to expand its borders with the passing of the time. Nowadays, with the development of the tecnology not only written documents, but also a photo or a picture, which has a message, can be text. Moving from this idea films formed by displaying moving images are a text. Films as well as dialogue, in terms of inclusion audio-visiual and imaginative elements and in terms of transfer their subject and context with the multiple channels are a hypertext. Hypertexts are complex environments, which in addition to texts, alsa contain elements such as sound and video in which the message is sent via multiple channels. In the reception of the film texts as hypertext, audience must make visiual reading to understand information from different channels. This study approaches the film as a hypertext and investigates, in the example film ‘Willkommen in Deutschland’, the reception of the information that has been sent via different channels through the method of the visiual reading as well as translations.