İnsanlık tarihine bakıldığında birbiriyle etkileşim içinde olma, toplum haline gelme, toprak sahibi olma, devlet kurma, farklı görüş ve düşüncelerin, inançların ve birçok etkenin ortaya çıkması ve varlığını sürdürmesi ile birlikte kutuplaşmalar, farklılaşmalar ve çatışmalar insan güvenliğinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olmuştur. İnsan güvenliği, yaşam, vücut ve cinsel dokunulmazlığı başta olmak üzere, temel hak ve özgürlükler; iç siyasal olaylar, tabiat olayları, ülke çapında çatışmalar veya savaş, ülkelerin diğer ülkelerin toprak bütünlüğüne ve siyasal rejimlerine karışması veya dış tehdit unsurları gibi, nedenlerle baskı ve zulme dönüşen tehditlerle karşı karşıya kalabilir. Öyle ki, bunlar sonucunda insanlar vatandaşlık bağı ile bağlı oldukları ülkelerini veya herhangi bir ülkeyle vatandaşlık bağı bulunmayanlar, ikamet ettikleri ülkelerini terk etmek zorunda kalmaktadırlar. Terk ettikleri ülkelerin coğrafi konumu, hangi şartlar altında bulundukları yerleri terk ettikleri, herhangi bir devlete vatandaşlık bağı ile bağlı bulunup bulunmaması gibi hususların netleştirilmesinin ardından hukuki statüleri ve sahip oldukları haklar ve diğer hususlar belirlenmektedir. Korku, baskı, zulüm, şiddet gibi nedenlere dayalı olarak bireysel veya kitlesel yer değiştirme hareketlerinin başlamasıyla beraber başka devletlerin koruma sağlaması ve devletin egemenlik alanıyla ilgili bir konu haline gelmesine bağlı olarak mülteci hukukunun temeli oluşturulmuştur. İkinci Dünya Savaşı’ nda ve sonrasında çok ağır insan hakları ihlalleri yapılması sonucunda bütün dünyada çok fazla yer değiştirmelerin olmasıyla birlikte Birleşmiş Milletler, mülteci hukukunun en önemli konuları arasına almış ve bazı temel düzenlemeler getirmiştir. İnsan haklarının ihlal edilmesiyle birlikte yeni bir hukuk alanın doğmasının yanı sıra küresel ısınma gibi çevresel faktörlerin neticesinde insanların vatandaşı oldukları veya ikamet ettikleri ülkeleri terk ederek başka ülke topraklarına yerleştikleri günümüzde olan bir gerçekliktir. Bunun sonucunda kişiler ülkelerine dönememekte fakat bulundukları ülkeler açısından da hukuki statü belirlemesine gidilememektedir. İklim mültecileri küresel ısınmanın yol açtığı sorunlar yüzünden ülke topraklarını terk etmek zorunda kalan, yasal bir dayanağı henüz oluşturulamamış bir hukuki statüye sahip kişilerdir. Bu çalışmada, iklim mültecilerinin durumu irdelenerek bu sayede hukuki statülerinin belirlenmesiyle birlikte uluslararası hukuk açısından koruma altına alınıp alınamamasıyla ilgili genel bir bakış sunulacaktır.
When it is examined the human history, the polarizations, differentiation and conflicts are caused the affecting human safety adversely with interacting with one another, becoming a society, being a landowner, establishing a state, developing different beliefs and beliefs, many factors and maintaining their existence. Basic rights and freedoms, especially human security, life, body and sexual immunity might expose domestic political events, natural events, conflicts or wars across the country, threats of oppression and persecution for reasons such as interference of countries with territorial integrity and political regimes of other countries or external threats. Such that, As a result people have to leave the citizenship, the countries they are affiliated with or the citizenship of any country, the countries where they reside. Legal status and rights and other matters they have have determined after landing The geographical location of the countries where they leave, clarifying the conditions under which they abandon their places, whether they are attached to citizenship in any state. The based on refugee law was formed with the based on reasons such as fear, oppression, persecution, violence, together with the beginning of individual and mass displacement movements by depending on the fact that other states are protecting and becoming a subject of the state's sovereignty. The United Nations has made refugee law the most important issue, as there have been a lot of changes in the whole world as a result of very heavy human rights violations in the Second World War and after and they have brought some basic regulations. People who are citizens or have left their country of residence and settled in another country is the reality with the result of the emergence of a new legal field with the violation of human rights, as well as environmental factors such as global warming. As a result, people do not go to their countries, but they can not go to determine their legal status in terms of the countries they are in. Climate refugees are those who have a statutory status that has yet to establish a legal basis for abandoning the country's land because of global warming problems. In this study, an overview of the situation of climate refugees and the protection of international law, together with the determination of their legal status, will be presented.