Metrobüs sistemleri geleneksel otobüslerin esnekliği ve ekonomikliği ile metro hızının ve konforunun birleşimidir. Dünyada metrobüs sistemleri ve yolcu sayısı her geçen gün artmakta ve günlük çalışma hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmektedir. Metrobüs sistemleri hız, konfor, esneklik, kısa proje süresi, düşük yapım bakım ve onarım maliyeti gibi avantajlar sunmaktadır. Ancak metrobüs sistemleri bu avantajları sunarken tasarım aşamasında sistemin performans göstergelerinden olan emniyet ve güvenlik konusuna ne kadar önem verildiği sorusu akla gelmektedir. Bu çalışmada Dünya’daki metrobüs sistemlerinin ana bileşenleri ve alt bileşenleri emniyet ve güvenlik açısından incelenmiştir. Metrobüs sistemleri terminolojisinde emniyet ve güvenlik kavramları birbirinden farklı anlamlarda kullanılırken Türkçe literatürde aynı anlamda kullanılarak anlam karmaşasına neden olmaktadır. Bu çalışmada bu anlam karmaşıklığının giderilmesi için emniyet ve güvenlik kavramları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Metrobüs sistemlerinde emniyet ve güvenlik konularında tam bir başarı sağlanabilmesinin yasa koyucuların, tasarımcıların, işletmelerin ve sistem kullanıcılarının ortak sorumluluğuyla mümkün olduğu anlaşılmıştır.
BRT systems are a combination of flexibility and economics of conventional bus systems with the speed and comfort of metro systems. In the world, the number of BRT systems and their passengers increase day by day and these systems become an integral part of daily working life. BRT systems offer advantages such as speed, comfort, short project duration, low construction and maintenance cost. However, while BRT systems offer these advantages, the question arises as to how much attention is paid to safety and security, which is one of the performance indicators of BRT system, while designing BRT systems. In this study, BRT systems in the world have been examined in terms of safety and security. The concepts of safety and security which cause meaning complexity by using the same meaning in Turkish literature are used in different meaning in the terminology of BRT systems. The study also explain these terms in details to overcome this complex. As a result, it has been understood that the full responsibility for the safety and security of BRT systems can be achieved by the joint responsibility of lawmakers, designers, agencies and system users. It is thought that this study will be a good guide anyone interested in this field.