Türkiye’nin özellikle Batı Anadolu ya da Ege kıyıları tarih çağları boyunca coğrafi şartların elverişli olması nedeni ile önemli yerleşmelere sahne olmuştur. Kıyı alanlarında gelişen bu yerleşmelerin Holosen’de meydana gelen deniz seviyesi yükselmesiyle doğal çevreleri önemli ölçüde değişmiştir. Batı Anadolu’da Güllük körfezine açılan Sarıçay ovasındaki Damlıboğaz ve Pilav tepenin yerleşim tarihçesi Tunç Çağı’na kadar uzanır ve o dönemin doğal çevresi bugünden farklıdır. Milas İlçe merkezinin batısında bulanan Sarıçay ovası, aynı adlı akarsuyun alüvyonları ile dolarak şekillenmiş bir tektonik depresyon tabanıdır. Pilav tepe bir anakaya çıkıntısı olarak bu alüvyal depresyonun güney doğu kenarında yer alır. Damlıboğaz köyü ile Pilav tepe üzerinde ve eteklerindeki ova alanında arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır. Sarıçay depresyonunda ve Pilav tepede bulunan eski yerleşmelerin de ilk kuruldukları dönemden bugüne doğal çevreleri oldukça değişmiştir. Kıyı çizgisinin en çok ne kadar içeriye sokulduğu, Pilav tepeye kadar ulaşıp ulaşmadığı ve Sarıçay ovasının kuzeyinde en fazla nereye kadar ilerlediği ve eski körfeze ait kıyı çizgisi ile deniz seviyesi değişmelerinin belirlenmesi bu alandaki önemli sorulardır. Sarıçay ovası ve Pilav tepe çevresinin paleocoğrafya-jeoarkeolojik özelliklerini belirlemek için, alüvyal alanda 2016 Eylül başında 5 adet delgi sondaj yapılmıştır. Güllük körfezi ile Pilav tepe arasında yapılan 3 sondajda yüzeyden bugünkü deniz seviyesine inildiğinde denizel sedimanlara ulaşılmıştır. Buna göre, denizin Pilav tepe eteklerine kadar sokulduğu anlaşılır. Sarıçay ovasının kuzeyinde ve Damlıboğaz köyü önlerindeki ova alanında yapılan 2 sondajda, yüzeyden 5 metre derinlere inildiğinde arkeolojik kalıntılara rastlanmıştır. Daha derinlere doğru da sığ su ortamlarını yansıtan sedimanlar bulgulanmıştır. Muhtemelen deniz seviyesinin yükselip Sarıçay depresyonuna sokulduğu dönemde kuzeye doğru olan kıyı gerisinin de bataklık ortamlar halinde geliştiği anlaşılmaktadır.
Important settlements have been emerged especially in coasts of the west Anatolia and Aegean regions during the historical ages due to the appropriate geographical conditions of these lands. Environments of settlements in the coastal lands have changed significantly after sea level rising at the Holocene. Damlıboğaz and Pilav tepe settlements in Sarıçay plain which lies towards the Güllük gulf in West Anatolia go up to the Bronze Age and the natural environment of that period was different from today. Sarıçay plain which is in the west of the Milas is a tectonic depression filled with alluvium of the river. There are archaeological remains in Damlıboğaz village, on the Pilav tepe and in the plain closer to its foothill. Environment of settlements in Sarıçay depression and Pilav tepe has quite changed from beginning of settlement to present. How far the coast line intruded inside of land? If the coast line reaches to Pilav tepe, determining the old coast line and sea level changes are such an important problems and questions for this area. Five drillings were done in alluvial land at the beginning of the September 2016 in order to determine paleogeographical-geoarchaeological characteristics of the Sarıçay plain and surrounding of the Pilav tepe. The marine sediments have been reached when went down from the surface to present sea level in three drillings which has done between Güllük gulf and Pilav tepe. According to this, it is understood that the sea intruded towards the foothills of the Pilav tepe. Archaeological remains was found in two cores, five meters below the present surface to north of the Sarıçay plain close to the Damlıboğaz village. Units that represents shallow marine environment were reached in deeper parts, it was understood that swampy environments developed behind the coastline towards the north when the sea level was rising and the sea intruded into the depression of Sarıçay.