Estetik bilinçle birlikte ortaya çıkan imge yaratma yeteneği, sanat eserinin oluşması için vazgeçilmez bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçmişten günümüze süregelen sanatsal birikim örnekleri arayıcılığıyla bizlere aktarılan, resim-yazı-desen ile başlayan görsel iletişim ve kültürel anlatım metotları, zamanla birer sanatsal anlatım dili olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bunun ilk örnekleri geçmişte mağara duvarlarında, kil tabletlerde, papirüs yapraklarında, tuvalde ve dijital ekranlarda karşımıza çıkmaktadır. Yazı kullanımının kavramsal bir desen estetiği içinde sunulması ise 1950 sonrası sanatsal oluşumlarda rastladığımız bir olgudur. Bu doğrultuda, Tracey Emin’in yazı ve desen örneklerinden oluşan kavramsal çalışmaların, tuval ve kağıt yüzeyinde nasıl desen örneklerine dönüştüğü üzerinde durulmuştur.
The ability to create images that emerge with aesthetic consciousness emerge as an indispensable phenomenon for the formation of the work of art. The methods of visual communication and cultural expression, which began with painting-writing-pattern, which were transferred to us through the search of examples of artistic accumulation that have been going on day by day, have started to be used as a language of artistic expression over time. The earliest examples of this are seen in cave walls in the past, clay tablets, papyrus leaves, canvas and digital screens. The presentation of the use of writing in a conceptual pattern aesthetic is a phenomenon we encountered in artistic formations after 1950. Accordingly, it has been emphasized how the conceptual studies of Tracey Emin's texts and patterns are transformed into patterns on canvas and paper surface.