Sibernetik çağ olarak adlandırılan günümüzde karanlık mağaranın yerini kaçınılmaz olarak tv, video arayüz, internet gibi sanal görüntüler oluşturmaktadır. Modernizmin kutsadığı imge, modernizmin son bulmasıyla birlikte kutsallığını yitirir. Nesnesinden soyutlanan sanat da kendi kendinin göstergesi olan bir imgelem dünyasına dönüşür. İmgenin sibernetik çağdaki bu hızlı dönüşümü, sanatın tarihinden sökülmesine ve egemen görsel kültürle bütünleşmesine olanak sağlamıştır. Hal Foster’ın da dediği gibi sibernetik çağ sanatı, TV veya bilgisayar gibi montitör görüntülerine dayalı peş peşe imgeler üretir.
In today’s world which is called as the cybernetic age, virtual images such as TV, video interface, internet inevitably take the place of dark cave. Images that have been blessed by modernism have lost its sanctity with the end of modernism. Correspondingly, art which is abstracted from its object turns into a world of imagination which is the indicator of its own. This rapid transformation of the images within the cybernetic age allowed art to be separated from its history and integrate it with the dominant visual culture. As Hal Foster points out, cybernetic age art produces consecutive images based on images of monitors such as TVs or computers.