Daha çok Bertolt Brecht’in oyunları için yazdığı müzikler ile tanınan Avusturya kökenli Alman besteci Hanns Eisler 20. yüzyılın toplumsal olaylarını eserlerinde çok kez işlemiştir. Yanında yetiştiği hocası Arnold Schoenberg’in sistemini kurduğu on iki ton müziğinden uzaklaşarak toplumcu sanat ilkesini benimsemiş ve eserlerinde geniş kitlelere seslenmeyi ve kollektif bir müzik kültürünün oluşturulmasına katkıda bulunmayı hedeflemiştir. Hayatı boyunca sosyalist kültürün oluşması/gelişmesi için çaba göstermiş olan Eisler, eserlerinde politik düşüncelere sıklıkla yer vermiştir. Aynı zamanda Demokratik Alman Cumhuriyeti Marşı'nın bestecisi olan Eisler Avrupa’da ve Amerika’da yaygın ve büyük başarı kazanmış olmasına ve verdiği sayısız esere rağmen ülkemizde ve dünyada az bilinen müzisyenler arasındadır. Bu çalışmada Eisler’in hayatı, 2. Dünya Savaşı sırasındaki sürgün yılları ve eserleri incelenmiştir.
Hanns Eisler, an Austrian-German composer mostly known for his music that he composed for Bertolt Brecht’s plays, often dealt with the key social events of the 20th century in his work. After distancing himself from the twelve tone technique, which was developed by his teacher Schoenberg, Eisler embraced the principles of socialist art and aimed to contribute to the creation of a collective music culture as well as striving to outreach to a wide public. Eisler, who endeavoured to form and develop a socialist view throughout his life, frequently expressed his political views in his work. As the composer of the German Demokratic Republic anthem and his numerous and widespread successes he made in Europe and America, Eisler has never achieved the recognation he deserves in our country as well as globally. This paper aims to make an analysis on Hanns Eisler’s life and work, with a specific focus on his years of exile during World War II.