Metin düzeninde tutarlılık rolünün geleneksel görüşüne karşı çıkan bu araştırma, çıkarımsal bir tutarlılık modeli aracılığıyla gerçekleştirilen “anlam-birliği-sonrası-araştırma” yöntemine bilişsel bir yaklaşım önermektedir. Önerilen bu yaklaşım, tutarlılığın yalnızca metin içinde (statik ürün olarak) değil, aynı zamanda dilin (kullanıcı) anılarında da bir şey olduğunu ve bu doğrultuda bizim şunları dikkate almamız gerektirdiğini varsayar: (i) Altta yatan (kodlanmamış) içerik ile metin içindeki dilsel olarak temsil edilen bilgiler arasındaki ayrım ve (ii) anlam holizmi, bir cümlenin şifrelenmiş anlamının çıkarımsal ilişkileri ile birlikte anlamı oluşturduğu bir kavramdır. Bu anlamda, herhangi bir dil biriminin anlamı, anlamsal olarak kodlanmış ve kodlanmamış unsurlar arasındaki ilişkiden oluşur; bunun yorumlanması, sırasıyla bağlamsal ve bilinçli çıkarımların oluşturulmasına bağlıdır. Farklı iletişim türlerinde, çıkarımların nasıl hareket ettiğini ve belirlendiğini birlikte tanımlayarak, farklı dil kullanım düzeylerinde “anlam-birliği-sonrası-çıkarım temelli-araştırma”ın etkinliğinin planı da bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.
Challenging the traditional view of the role of coherence in text organization, the research proposes a cognitive approach to “search-after-meaning-unity” procedure realized by means of an inferential model of coherence. The suggested approach assumes that coherence is not only something that exists in the text (as a static product), but also something with its roots in the memory of the language (user), the logic of which makes us to consider: (i) The distinction between the underlying (non-encoded) content and the linguistically represented information in the text, and (ii) the meaning holism a concept due to which the inferential relations an encoded meaning of a sentence together constitute its meaning. In this sense, a meaning of any language unit is composed of the interrelationship of the encoded and non-encoded aspects of meaning, the interpretation of which, in turn, depends on generating contextually and intentionally appropriate inferences. Side by side with identifying how the different inference types behave and get determined in different communication genres, the effectiveness lay out of “the inference-based-search-after-meaning-unity” at different levels of language use is also among the major concerns of the research.