Boşluk, herhangi bir varolanı resmetmeye çalışan her ressamın karşılaştığı ilk sorundur. Sanatçının nesneleri resmedebilmesi için dünyayı şekillendiren boşlukla zorunlu bir ilişkiye girmesi kaçınılmazdır. Bu ilişki sonucunda; resmetme eylemi uzayda yer kaplayan bir maddeye ve o maddeye anlam katan ideolojik dile yönelir. Uygarlık için boşluk, her zaman dünyayı şekillendiren bir anlama doğru yönelmek zorundadır. Boşluğun, insanı ve nesneleri belirleyen böylesi bir ideolojik uzama dönüşebilme potansiyelinden dolayı ressamın boşluk ile kurduğu ilişki, yapıtın ideolojik dilini oluşturan boyutlardan biridir. Romantikler ise yapıtın özerkliği sayesinde uygarlığın sürekli bir anlama yönlendirdiği boşluğu, bir karşı uzama: Estetik deneyimin yarattığı boşluğa dönüştürür. Caspar Friedrich’in doğaya bakışındaki estetik deneyim; moderniteye karşı boşluk yaratmaya çalışan nostaljik ruhta gizlidir. Friedrich’in boşluğa bakışının nostaljik ve ideolojik anlamı; insanın ilk yaratıcı eyleminin kökenlerinin boşlukla kurduğu ontolojik ilişki de saklı olduğuna dair bir fikir yaratabilir.
Space is the first problem of a painter who tries to paint an entity. For an artist who wants to paint the objects has to be a compulsory relationship with the space that shapes the world. As a result of this urgent relation, this act of painting tends to an entity which covers a place in the space and to an ideologic language that gives meaning to this entity. Space for the civilization, always has to tend to a meaning which shapes the world. Space, for having a potential of transforming to an ideological extension that determinates the human and the objects; the relation of the artist with the space is one of the dimensions of the ideological language. But the romantics transform the space directed to a meaning by the civilization because of the autonomy, to a counter artistic works extension: the space created by the aesthetical experience. The aesthetical experience of Caspar Friedrich’s view on nature is hidden in the nostalgic soul that wants to create a space against modernity. The ideologic and nostalgic meaning of Friedrich’s view on space can give a sense that human’s first creative act’s origins are hidden in his ontological relation with the space.