Haçlı Seferlerinin birçok nedeni mevcut olmakla birlikte bunların en önemlilerinden biri Peçenekler, Selçuklular ve Çaka Beyliği (1081-1093) tarafından sürekli sıkıştırılan Bizans Devleti’nin Batı’dan yardım istemiş olmasıydı. Bizanslılar, Batı’dan yardım isterken Haçlıları paralı asker olarak kullanabilecekleri, Selçuklulara karşı kaybetmiş oldukları toprakları onlar sayesinde geri alabilecekleri, daha sonra da Haçlıların ülkelerine geri dönecekleri düşüncesini taşımaktaydılar. Fakat süreç bu şekilde işlemedi. Haçlılar Anadolu’ya yalnızca Bizanslılara yardım etmek için değil, yeni topraklar fethederek yerleşmek için gelmişlerdi. Nitekim I. Haçlı Seferi sonrasında kurulan Haçlı devletleri Haçlıların bu niyetlerinin en bariz göstergesiydi. Öte yandan Haçlılarla ilgili sorun bu kadarla da sınırlı değildi. Onlar geçtikleri yerleri adeta ateş ve kül yığınına çevirmiş, Balkanlarda büyük huzursuzlukların yaşanmasına sebebiyet vermişlerdi. Buna bağlı olarak Bizanslılar, Haçlılarla hareket etme fikrini yeniden gözden geçirmiş, II. ve III. Haçlı Seferleri sırasında onlara yardım etmekten imtina etmişlerdi. Hatta elimizde bulunan tarihî veriler, Bizanslıların, Haçlı kalabalıklarına sundukları rehberlik hizmeti ile onları sarp güzergâhlara sevk ettiğini ve bir anlamda Anadolu’daki Türkmenlerin önüne attıklarını göstermektedir. Bunun ya da buna dönük algının Haçlıların Bizans’a ilişkin fikirlerini doğal olarak olumsuz manada yeniden biçimlendirdiği söylenebilir. Bu metinde söz konusu algı dönüşümü ele alınmaya çalışılacaktır.
Although there were many reasons for the Crusades, one of the most important of these was that the Byzantine State, which was constantly pressed by Pechenegs, Seljuks and Çaka Principality (1081-1093), requested assistance from the West. When the Byzantines asked for help from the West, they thought that they could use the Crusaders as mercenaries, that they could take back the lands they had lost against the Seljuks and then the Crusaders would return to their countries. But the process did not work that way. The Crusaders came to Anatolia not only to help the Byzantines but to settle by conquering new lands. As a matter of fact, the Crusader states established after the First Crusade were the most obvious indication of these intentions of the Crusaders. On the other hand, the problem with the Crusaders was not limited to this. They turned their places into a pile of fire and ash, causing great unrest in the Balkans. Consequently, the Byzantines revised the idea of acting with the Crusaders and refused to help them during the Second and Third Crusades. In fact, the historical data that we have shows that the Byzantines sent them to the steep routes with the guidance service they offered to the Crusaders and threw them before the Turkmens in Anatolia. It can be said that this naturally re-shaped the perceptions of Crusaders about Byzantium. In this paper, the transformation of this perception will be discussed.