Antik dönem eserlerinin Türkçeye yapılan tercümeleri, özellikle felsefeciler arasında ciddi tartışma konusudur. Bilindiği gibi, yakın zamana kadar, bu alanda çığır açarak çok değerli eserler vermiş birkaç kişiden ibaret, az sayıda isimden söz edilebiliyordu. Fakat son birkaç yıldır, Türkçeye antik dillerden tercüme faaliyetlerinde sevindirici bir ivmelenme görülmektedir. Bununla birlikte, ölü dillerden yapılan tercümelerde, yaşayan dillere nazaran çok daha büyük sıkıntılar doğabilmektedir. Bu yazı, Epiktetos’un modern dillere yapılmış birkaç farklı tercümesinden hareketle, antik dillerdeki metinleri tercüme ederken karşılaşılan bazı sıkıntıları örneklemeyi amaçlamaktadır.
Translations of ancient texts into Turkish, as a problem, is heatedly debated among Turkish philosophers. As is known, composed of a few people who made a breakthrough by invaluable translations, it was possible to utter only a few names in the area until very recently. However, we can see a pleasing acceleration of ancient texts into the Turkish during recent years. All the same, there can be greater problems while translating from extinct language into modern languages than while translating from living languages. In this paper, we will try to example a certain number of problems which may occur while translating ancient texts into Turkish, from the point of some particular translations of Epictetus.