Nasreddin Hoca XIII. yüzyılda Haçlı ve Moğol istilaları sebebiyle yoksulluk ve sıkıntı çeken Anadolu Halkının içinde yaşayan, onların kanayan yaralarını sarmaya çalışan bir halk eğitimcisidir. O, içinde yaşadığı kaos dönemine rağmen her zorluğu aşmanın kolay bir yanı olabileceğini göstermeye çalışarak, toplumun dayanışma gücünü artırmıştır. Hoşgörülü ve iyimser bir kişiliğe sahip olan Hoca, insanları mizah yoluyla eğitmiş, hikmet ve ibret dolu nükteleri ile insanlara ümit ve yaşama sevinci aşılamanın yanı sıra, kültürümüzün yitirdiği değerlere ilişkin bir hatırlatmada bulunmuştur. Toplumdaki çelişkileri, aykırılıkları, sapmaları adeta gülünç olma cezası vererek sorgulamıştır. O, dostluk, iyimserlik, dayanışma, hoşgörü içeren fikirleriyle Türk dünyasının ötesine taşan evrensel bir kişiliktir.
Nasreddin Hodja is a public educator lived among the Anatolian folk living in poverty and undergo caused by Crusade and Mongolian occupations during XIII century who tried to heal their bleeding wounds. He enhanced the solidarity power of the society despite the experienced chaos period by endeavoring to demonstrate the existing easy ways when overcoming each severity. Hodja, with an indulgent and optimistic character, educated the people in sense of humour, beside inspiring hope and joy of living to people by his wits full of wisdom and lessons he also reminded us about the lost values of our culture. He examined the paradoxes, discongruities, deviations in the society by simply punishing them by satire. He is an universal personality overflowing beyond the Turkish world with his ideas comprising friendship, optimism, solidarity, and indulgence.