1980’li yıllarda gelişmekte olan ülke ekonomilerinin finansal sistemleri baskıdan kurtulup serbest piyasa şartlarına geçiş yapmaya başlamıştır. Finansal baskı ve ekobomik büyüme arasındaki ilişkiyi inceleyen öncül çalışmalar geçiş sürecinin pozitif etkilerinin olduğunu iddia etmiştir. Böylece, finansal baskının ekonomi üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak negative sonuçlarının olduğu söylenebilir. Bu durum, özellikle küresel finans krizinden sonra, bir başka küresel finans krizinin başlamaması için finansal baskının gerekliliği iktisatçılar tarafından tartışılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, Türkiye ekonomisinin büyüme performansında finansal sistemdeki baskının rolü incelenmektedir. Baskıcı politikalar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin muhtemel varlığı 2008 ve 2020 yılları arasında gelişmiş zaman serisi analiz metotları ile incelenmektedir.
In 1980s, developing economies had started to transform financial systems from repressive form to open market form. It is clear that initial studies related to interaction between financial repression and economic growth claim positive effect of the transition process. So, consequences of financial repression are likely to negative on economy directly and indirectly. This is especially for emerging market economies. After the global financial crisis, the discussion on necessity of financial repression against another global finance crisis has begun among economists. In this study, role of repression on financial system in growth performance of the Turkish economy is discussed. A possible presence of relation between repressive policies and economic growth in the period between years 2008 and 2020 is analyzed via advanced times series analysis methods.