Teknolojik gelişmeler insanlık tarihinin bilinen başlangıcından günümüze dek yaşam koşullarını belirleyen ana etmenlerden biri olarak kabul edilmekte ve bu gelişimler sanat eylemine de etki eden güçlü bir unsur olarak okunmaktadır. Sanat tarihsel açıdan özellikle Sanayi Devrimi sonrası süreçte sanatta yaşanan kırılmaların kaynağındaki teknolojik donanım, yeni paradigmaların oluşmasına olanak sağlamış ve sanatçının ifadesi üzerinde de baskınlık kuran bir gerece dönüşmüştür. Dijital Çağ olarak da tanımlanan 21. yüzyılda dijitalleşmenin tüm yer küreyi içine alan kapsama alanının yaşam kültürüne yönelik belirleyici etkileri, sanatsal ifade biçimlerini ve üretim yöntemlerini değişime uğratmıştır. Dijital kültürün oluşturduğu dil sosyal, ekonomik, toplumsal, kültürel birçok alanda etkilerini sürdürürken bireyin doğayla, dış gerçeklikle, varlık alanı ve ben duygusuyla olan ilişkisine de iki uçlu müdahale etmektedir. Dijital yapının yaşam kültürüyle bağı konusunda olumlu bakış açıları bulunsa da; biyolojik bir varlık olarak insanın kodlarla örülü düzlemle diyaloğu, doğayla ilişkisi arasındaki mesafeleri arttırırken, metalaşma ve yapaylaşma duygusunu da beraberinde getirir. Dijital ekranlarda tüketilen imgelerin oluşturduğu bellekle ifadenin yapaylaşması, sanatta sentetik yapıların oluşmasıyla ve sanatın varlık alanını yitirmesiyle sonuçlanabilir.
Technological developments are accepted as one of the main factors determining the living conditions from the known beginning of human history to the present, and these developments are read as a powerful factor affecting the act of art. From an historical point of view, especially in the post-Industrial Revolution period, the technological equipment at the source of the breaks in art has enabled the formation of new paradigms and has turned into a tool that dominates the expression of the artist. In the 21st century, which is also defined as the Digital Age, the decisive effects of the coverage area of digitalization covering the entire globe on living culture have changed the forms of artistic expression and production methods. While the language created by digital culture continues its effects in many social, economic, communal and cultural areas, it also interferes with the individual's relationship with nature, external reality, space of being and sense of self. Although there are positive perspectives on the connection of digital structure with the living culture; As a biological being, the dialogue of human with the plane knitted with codes increases the distances between their relationship with nature and brings with it the feeling of commodification and artificialization. The artificialization of expression with the memory created by the images consumed on digital screens may result in the formation of synthetic structures in art and the loss of art's existence.