Sebepsiz zenginleşme, vekaletsiz iş görme ve haksız fiil ile birlikte, akit dışı borç ikişkisi turlerınden biridir. Diğer akit dışı borç ilişkilerınden en önemli farkı zenginleşme gerçekleşirken irade unsuruna gerek olmamasıdır. Sebepsiz zenginleşme kanundan doğan bağımsız bır borç ilişkisidir. Ancak bu ilişkinin asli nitelikte bır borc yaratıp yaratmadıgı tartışma konusudur. Kimilerine göre sebepsiz zenginleşme ilişkisi daima tali nitelik taşır. Yine sebepsiz zenginleşmeden doğan iade talebinin yöneltilebilmesinin zenginleşmenin gerçekleşmesi şartına bağlı olup olmadığı da tartışmalıdır. Türk hukukunda her iki görüşü de savunanlar vardır. Sebepsiz zenginleşmeye uygulanacak hukuk hakkındaki en önemli uluslararası gelişme Roma II Tüzüğüdür. Roma II Tüzüğü m.10 hükmü milletlerarası nitelikli sebepsiz zenginleşmelere uygulanacak hukuka ilişkin bağlama kurallarını düzenlemiştir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeye olayda bırlıkte bulunduğu hukuki ilişkiye uygulanacak olan hukuk uygulanacaktır. Bunun literatürdeki karşılığı asli ilişkiye bağlamadır. Buna göre uygulanacak hukuk tespit edilemiyorsa tarafların zenginleşme anında ortak mutat meskeni bulunuyorsa o hukuk uygulanacaktır. Buna göre de uygulanacak hukuk saptanamıyorsa olaya zenginleşmenin gerçekleştiği yer hukuku uygulanacaktır. Yine de sebepsiz zenginleşmenin daha sıkı bağlantılı olduğu bır hukuk varsa olaya o hukuk uygulanacaktır. Görüldüğü gibi tüzük bir basamaklı bağlama kuralı öngörmüştür. Benzer bir düzenleme de MÖHUK m. 39 hükmü ile getirilmiştir. Tek fark möhuk ile mutat mesken hukukuna yer verilmemiş olmasıdır. Çalışmamızda bu bağlama kuralları ayrıntılı olarak incelenecek ve benzer kurumlarla kıyas da yapılacaktır.
Unjust enrichment is one of the type of non contractual obligations with the others of negotiorum gestio and tort. The biggest difference of unjust enrichment form other non contractual obligations is the innecessity of voluntary act. Unjust enrichment is an independent obligation which comes from law. However it is an independent obligation, its being primary or secondary claim is discussiable. Some authors think that it is a secondary obligation. In addion to this it is argued that, the claim of conversion of unjust enrichment depends on the realisation of enrichment or not. There are lawyers who has both ideas in turkish law.The most important international development about international unjust enrichment is the adoption of Rom II regulation. Rom II Regulation Art. 10 says the binding rules for the applicable law to the ınternatıonal unjust enrichment. First of all a non-contractual obligation arising out of unjust enrichment shall be governed by the law that governs that relationship. Secondly if the parties have their habitual residence in the same country when the event giving rise to unjust enrichment occurs, the law of that country shall apply. Thirdly it shall be the law of the country in which the unjust enrichment took place. Lastly that the non-contractual obligation arising out of unjust enrichment is manifestly more closely connected with a country other the law of that other country shall apply. This means the regulation has a step by step binding rule. There is a similar article in Türkish Private İnternational Law Code art. 39. The only difference is that there is no habitual residence rule in turkish code. In our article, these binding rules will be particularly examined and we will also make comparison with other similar non contractual relations.