Türk Müziği teori tarihini yaklaşık 1000 yıllık zengin bir literatüre sahiptir. Arapça, Farşça, Karamanlıca, Osmanlı Türkçesi ve Türkçe eserleri bu literatür içerisinde bulmak mümkündür.
Şu an kullanılmakta olan ve konservatuarlarımızda da eğitimi verilen ‘çağdaş’ ses sistemi Rauf Yekta, Hüseyin Saadettin Arel, Suphi Ezgi, Salih Uzdilek gibi önemli müzikologlarımızın uzun araştırmaları sonucunda ortaya koyulmuş olan ve cumhuriyetin ilk yıllarında temelleri atılan 24’lü ses sistemidir.
1000 yıllık gelenek dönemlere ayrılabilir mi? Sistemin temel dinamikleri olan ana dizi, eşit olmayan 24 perde, aralık, dörtlü, beşli, makam sınıflaması ve makamların eğitiminde neredeyse 80 yılı aşkın bir süredir ne gibi değişiklikler yaşanmıştır? Bu sistem aslında yeni bir gelenek inşası mıdır? Şed makam yeni bir gelenek midir? Makalemizde bu soruların cevapları aranacak, değerlendirmeler yapılacaktır.
The Turkish Mode Music has a rich literary history of about 1000 years. Arabic, Iranian, Karaman language, Ottoman Turkish and Turkish works can be found in this literature.
The ‘contemporary’ sound system which is currently being used and educated in our conservatories, is a 24 pitches sound system that was put forward as a result of long researches of our important musicologists such as Hüseyin Rauf Yekta, Saadettin Arel, Suphi Ezgi and Salih Uzdilek.
Can 1000 years of tradition be divided into periods? What kind of changes have occurred in the main dynamics of the system, which are the main scale, unequal 24 frets, intervals, quartets, quintets, maqam classification, and training of maqams over almost 80 years? Is this system actually the construction of a new tradition? Is Şed makam a new tradition? In this article, answers to these questions will be sought and evaluations will be made.