VİYOLONSELİN TÜRK MÜZİĞİNE GİRİŞİNDE TANBURİ CEMİL BEY, ŞERİF MUHİDDİN TARGAN VE MESUD CEMİL’İN ETKİLERİ

Author :  

Year-Number: 2024-70
Yayımlanma Tarihi: 2024-07-19 21:40:23.0
Language : Türkçe
Konu : Müzik
Number of pages: 139-150
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bu çalışmada, Cumhuriyet döneminde gerçekleşen müzik politikaları çerçevesinde, batı müziğine ait önemli bir çalgı olan viyolonselin Türk müziğine giriş süreci ele alınmıştır. Tanzimat dönemiyle başlayan ve Cumhuriyet döneminde ivme kazanan çağdaşlaşma politikaları içerisinde müzik de önemli ölçüde yer almıştır. Bu süreçte yaşanan değişimlere paralel müzik aletlerinin de zamana uyarlanması ve farklı müzik aletlerinin, özellikle viyolonselin yerel müziğimize entegrasyonu dikkat çekmiştir. Viyolonselin ülkemizde kullanılmasında ve yaygınlaşmasında ilk öncü isimler Tanburi Cemil Bey, Şerif Muhittin Targan ve Mesud Cemil’dir. Tanburi Cemil Bey, Şerif Muhittin Targan ve Mesud Cemil batı müziğinin önemli bir çalgısı olan viyolonseli kısa bir zaman diliminde Türk müziğine uyarlamışlar ve kendilerinden sonra gelen icracılar için yol gösterici olmuşlardır. Günümüzde bilinen viyolonsel ile icra edilmiş ilk Türk müziği ses kaydı Tanburi Cemil Bey’e aittir. Tanburi Cemil Bey’in viyolonsel icrasının bugüne aktarılmasında o dönem gelişmeye başlayan ses kayıt teknolojisinin oldukça etkisi olmuştur. Tanburi Cemil Bey sayesinde viyolonsel toplu icranın bir parçası olmasının yanı sıra solist bir çalgı olarak da düşünülmüştür. Bu sayede batılılaşmanın bir ürünü olan virtüözite de ülkemizde yer bulmuştur. Türk müziğinde viyolonsel icrasına Tanburi Cemil Bey özgün bir karakter kazandırmıştır. Sonrasında Batı tekniği ile eğitim alan Şerif Muhittin Targan ve Mesud Cemil icra yetenekleriyle kendi içlerinde ayrı bir ekol oluşturmuştur ve bu isimler sayesinde viyolonsel giderek tanınmıştır.

Keywords

Abstract

In this study, the introduction of the cello, an important instrument of Western music, into Turkish music, within the framework of the music policies of the Republic period, is discussed. Music also took an important place in the modernization policies that started with the Tanzimat period and gained momentum during the Republic period. Parallel to the changes experienced in this process, the adaptation of musical instruments to the times and the integration of different musical instruments, especially the cello, into our local music have attracted attention. The first pioneers in the use and popularization of the cello in our country are Tanburi Cemil Bey, Şerif Muhittin Targan and Mesud Cemil. Tanburi Cemil Bey, Şerif Muhittin Targan and Mesud Cemil adapted the cello, an important instrument of Western music, to Turkish music in a short period of time and became a guide for the performers who came after them. The first Turkish music recordings performed with the cello known today belong to Tanburi Cemil Bey. The sound recording technology that was developing at that time had a significant impact on the transfer of Tanburi Cemil Bey's cello performance to today. Thanks to Tanburi Cemil Bey, the cello was considered a soloist instrument as well as being a part of collective performance. In this way, virtuosity, which is a product of westernization, has found a place in our country. Tanburi Cemil Bey gave a distinct attitude to cello performance in Turkish music. Şerif Muhittin Targan and Mesud Cemil, who later received Western-based education in Europe, created a separate school within themselves with their performance skills, and thanks to these names, the cello became increasingly well-known.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics