İnsanlığın varoluşundan bu yana şiddet süregelen bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Şiddet bireysel bir savunma mekanizması olabileceği gibi, kimi durumlarda kolektif bir şekilde uluslararası bir savaşa dönüşebilmektedir. Tüm dünyada savaşların ortaya çıkmasına sebep olan bazı faktörler bulunmaktadır. Ancak liderlerin ve savaşa dahil olan diğer kişilerin bu süreçte ne hissettikleri, savaşa karşı tutumları önem arz etmektedir. Bu bağlamda “topluluk narsisizmi” kavramı, insanların çoğunlukla farkında olmadan ulusal üstünlüğe sahip oldukları düşüncesi olarak ifade edilebilir. Sanat bulunduğu toplumun hafızası niteliğini taşımaktadır. Geçmişe şahitlik eden birer anıt işlevi görmektedir. Bu çalışma kapsamında yaşanan savaşlar sonrası, sanatında değişime uğrayarak farklı disiplinlerle icra edildiği dikkat çekmektedir. Savaşta birer sayıdan ibaret görünen, ancak ulusunun yüceliğinden ödün vermeyen insanların yaşadığı ve yaşattığı zorluklar güncel sanat disiplinleri ile değerlendirilmektedir.
Violence has been an ongoing concept since the existence of humanity. While violence can be an individual defense mechanism, in some cases it can turn into a collective international war. There are some factors that cause wars to occur all over the world. However, what the leaders and other people involved in the war feel in this process and their attitudes towards the war are important. In this context, the concept of "community narcissism" can be expressed as the idea that people have national superiority, often without realizing it. Art is the memory of the society in which it exists. They function as monuments that bear witness to the past. Within the scope of this study, it is noteworthy that after the wars, her art changed and was performed with different disciplines. The difficulties experienced and inflicted by people who seem to be just numbers in war, but who do not compromise on the greatness of their nation, are evaluated through contemporary art disciplines.