Dezavantajlı gruplar içinde yer alan kadınlar, insanlık tarihi boyunca toplumların sosyal, kültürel ve ekonomik gelişim süreçlerinde genellikle ikincil planda ve çoğu zaman fırsat eşitsizliğine maruz kalmıştır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadınlara yönelik ayrımcılık, kadınların yaşamın birçok alanında olduğu gibi eğitim ve çalışma hayatında da önemli engellerle karşılaşmasına yol açmıştır. Kadınların eğitim almaları, meslek sahibi olmaları ve ekonomik hayata katılmaları; bireysel özgürlüklerinin artması, aile içinde ve toplumda daha güçlü bir konum elde etmeleri açısından son derece önemli bir unsur olmasına rağmen, bu durum toplumsal cinsiyet kalıpları ve yaygın önyargılar nedeniyle uzun yıllar boyunca yeterince desteklenmemiştir. Kadınların bilgiye erişimi, eğitimlerini tamamlamaları ve iş gücüne aktif katılımları yalnızca kendi yaşam standartlarını iyileştirmekle kalmaz; aynı zamanda ekonomik büyümeyi, toplumsal refahı ve sürdürülebilir kalkınmayı da doğrudan etkiler. Bu bağlamda Türkiye’de yükseköğretimde 34 yaş üstü kadınlar için ayrılan kontenjan politikası, kadınların yarım kalan eğitimlerini tamamlama veya yeni bir eğitim alanına başlama fırsatı sağlayarak, onların hem mesleki hem de kişisel gelişimini desteklemeyi hedeflemektedir. Kadınların eğitime geri dönmesi; iş gücüne katılım oranını artırarak ailelerinin ve toplumun ekonomik durumunu güçlendirmekte, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ve daha adil bir toplum yapısının oluşmasına önemli katkı sağlamaktadır.
Women, who are among disadvantaged groups, have generally been secondary in the social, cultural and economic development processes of societies throughout human history and have often been subject to inequality of opportunity. Gender inequality and discrimination against women have caused women to face significant obstacles in education and work life as well as in many areas of life. Although women receiving education, having a profession and participating in economic life are extremely important elements in terms of increasing their individual freedoms and gaining a stronger position within the family and society, this has not been sufficiently supported for many years due to gender stereotypes and widespread prejudices. Women's access to information, completing their education and active participation in the workforce not only improve their own living standards; it also directly affects economic growth, social welfare and sustainable development. In this context, the quota policy reserved for women over the age of 34 in higher education in Turkey aims to support both their professional and personal development by providing them with the opportunity to complete their unfinished education or start a new field of education. Women's return to education; By increasing their participation in the workforce, they strengthen the economic situation of their families and society, while also making a significant contribution to ensuring gender equality and creating a more equitable society