Bu çalışma, Sait Faik Abasıyanık’ın Medarı Maişet Motoru (2020) ve Kayıp Aranıyor (2021) romanlarındaki karakterleri, toplumsal yapılar ve egemen normlarla ilişkileri bağlamında incelemektedir. Edebiyat ile sosyolojinin kesişim noktasında yer alan disiplinlerarası bir bakış açısıyla, iktidar ilişkilerinin, toplumsal rollerin ve bireysel uyum ya da direniş stratejilerinin anlatı içinde nasıl kurulduğu ve temsil edildiği analiz edilmektedir. Analiz, Max Weber’in otorite tipolojisi, Pierre Bourdieu’nün habitus ve sermaye kavramları, Erving Goffman’ın rol kuramı, Michel Foucault’nun normlar ve iktidar söylemi, Judith Butler’ın toplumsal cinsiyet performativitesi, Julia Kristeva’nın abjekt kavramı, Zygmunt Bauman’ın modernlik yorumu ve Erich Fromm’un karakter yönelimleri gibi yaklaşımların bir arada kullanıldığı disiplinler arası çerçeveye dayanmaktadır. Bu kuramsal çeşitlilik; liderlik türleri, toplumsal uyum biçimleri, sömürü pratikleri, pazarlama odaklı kimlikler, dışlama mekanizmaları, bağımlılık ve cinsel norm ihlalleri gibi olguların katmanlı bir biçimde okunmasına olanak tanımaktadır. Bulgular, Sait Faik’in karakterlerinin çoğunlukla toplumsal merkezin kıyısında konumlandığını, kimi zaman yerleşik normları bozduğunu, kimi zaman ise yapısal iktidar ilişkilerinin yeniden üretimine katıldığını ortaya koymaktadır. Romanlar, bireysel hikâyeler aracılığıyla toplumsal düzenin işleyişini, kırılma noktalarını ve edebiyatın bu süreçleri görünür kılma kapasitesini aydınlatan katmanlı bir anlatı evreni sunmaktadır.
This study examines the characters in Sait Faik Abasıyanık’s novels Medarı Maişet Motoru (2020) and Kayıp Aranıyor (2021) through the lens of their relationship with social structures and prevailing norms. Adopting an interdisciplinary perspective at the intersection of literature and sociology, it analyses how power relations, social roles, and individual strategies of adaptation or resistance are constructed and represented within the narrative. The analysis draws on a wide range of theoretical frameworks, including Max Weber’s typology of authority, Pierre Bourdieu’s concepts of habitus and capital, Erving Goffman’s role theory, Michel Foucault’s discourse on norms and power, Judith Butler’s notion of gender performativity, Julia Kristeva’s concept of the abject, Zygmunt Bauman’s account of modernity, and Erich Fromm’s character orientations. This diversity of perspectives enables a nuanced reading of leadership types, modes of social adaptation, practices of exploitation, marketing-oriented identities, mechanisms of exclusion, addiction, and breaches of sexual norms. Findings reveal that Sait Faik’s characters often occupy positions at the margins of the social centre, sometimes disrupting established norms, and at other times participating in the reproduction of structural power relations. The novels present a layered narrative universe that, through individual stories, illuminates the operation of social order, its points of fracture, and the capacity of literature to render these processes visible.