Kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet rolleri ve kültürel normlarla beslenen, Türkiye dahil birçok ülkede yaygın bir toplumsal sorundur. Okullarda öğretmenler, öğrencilerin değer yargılarını ve toplumsal cinsiyet algılarını şekillendiren temel aktörlerdir; bu nedenle şiddeti normalleştirmeyen tutumlara sahip olmaları kritik önem taşır. Bu çalışma, öğretmenlerin çocuklukta yaşadıkları aile içi deneyimlerin kadına yönelik şiddet algıları üzerindeki etkisini ve bu etkide demografik değişkenlerin (cinsiyet, mesleki kıdem, ebeveyn eğitimi, medeni durum) düzenleyici rolünü incelemektedir. Türkiye’de aktif olarak görev yapan 107 öğretmenden çevrim içi toplanan veriler, Yetişkinler için Çocukluk Deneyimleri Ölçeği ve Kadına Yönelik Şiddet Tutum Ölçeği ile ölçülmüş; analizlerde moderatörlü regresyon kullanılmıştır. Bulgular, çocukluk deneyimlerinin tek başına şiddet algısı üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığını göstermiştir. Ancak cinsiyet bu ilişkide güçlü bir moderatördür: Erkeklerde daha olumlu çocukluk deneyimleri şiddeti meşrulaştırma eğilimiyle artarken, kadınlarda tam tersi yönde bir eğilim görülmüştür. Mesleki kıdem daha zayıf fakat anlamlı bir moderasyon etkisi göstermiş; düşük kıdemde kadına yönelik şiddeti normal görme eğilimi artarken orta-yüksek kıdemde azalmıştır. Ebeveyn eğitimi ve medeni durum ise anlamlı bulunmamıştır. Sonuç olarak, öğretmenlerin şiddet algılarını anlamada çocukluk yaşantıları tek başına yeterli bulunmamış; cinsiyet ve mesleki deneyim gibi bağlamsal etmenlerin çocukluk deneyimleri ile kadına yönelik şiddet arasındaki ilişkide düzenleyici rolü olduğu görülmüştür. Çalışmanın güçlü yönleri ve sınırlılıkları değerlendirilmiş; uygulamaya ve gelecekteki araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur.
Violence against women is a widespread social problem— in Türkiye and globally—sustained by gender roles and cultural norms. In schools, teachers are key agents who shape students’ values and gender perceptions; therefore, holding attitudes that do not normalize violence is critical. This study examines the effect of teachers’ childhood family experiences on their perceptions of violence against women and tests the moderating roles of demographic variables (gender, years of teaching experience, parental education, marital status). Data were collected online from 107 in-service teachers in Türkiye using the Adults’ Childhood Experiences Scale and the Attitudes Toward Violence Against Women Scale; analyses employed moderated regression. Findings indicate that childhood experiences alone do not have a significant effect on perceptions of violence. However, gender is a strong moderator: among men, more positive childhood experiences are associated with a greater tendency to legitimize violence, whereas among women the tendency moves in the opposite direction. Teaching experience shows a weaker yet significant moderation: the tendency to normalize violence increases at lower experience levels and decreases at medium–high levels. Parental education and marital status were not significant moderators. In sum, childhood experiences did not show a significant main effect on teachers’ perceptions; instead, gender and professional experience significantly moderated the association between childhood experiences and perceptions of violence against women. The study discusses strengths and limitations and offers implications for practice and directions for future research.