TÜRKİYE'DE KIRSAL ALAN YÖNETİMİ: BİYOETİK VE BİYOPOLİTİK BİR DEĞERLENDİRME

Author:

Year-Number: 2017-10
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Sosyal Çevre Bilimleri
Number of pages: 540-554
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Tüm Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de kırsal alan üzerinde tarım alanlarının kaybına neden olabilecek baskılar mevcuttur. Geçmişte devletçi tutumların neoliberal politikalar ekseninde değişiminin yarattığı sorunlar nedeniyle kırdan kente göç, toprak mülkiyeti gibi sorunlarla karşılaşırken; günümüzde sağlıklı biyoetik ve biyopolitik çerçevede şekillenmeyen ve yasal düzenlemelerle de önündeki engelleri kaldırılan tahakkümcü yeni kırsal alan yönetim anlayışının hayata geçirilmesinin oluşturacağı sorunlarla karşılaşıyoruz. Toplum nezdinde yeterince tartışılmayan, bileşenleri yalnızca kamu otoritesi olan yaklaşımların kırsal alandaki sorunların çözümünden ziyade, sorunları derinleştirmesi olasıdır. Kır-kent ayrımını azaltmayı temel alan bir yaklaşımın eseri gibi görünen her yeri kent toprağı haline getirmek, sosyal eşitsizlikleri yok etmediği gibi; tarım arazilerinin Türkiye’de büyük oranda yok olmasına neden olabilecek riskler içermektedir. Birçok gelişmiş ülkenin kalkınmasında jeopolitik önem içeren tarımsal alan potansiyeli Türkiye açısından kıttır. Kıt ve kaybı halinde ikamesi imkansız bu alanların üzerinde gerçekleştirilen tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin nüfusu besleme fonksiyonunun yanında, iklimlendirme fonksiyonunu taşıması tarım arazilerinin önemini bir kat daha artırmaktadır.

Keywords

Abstract

As the same all over the world, in Turkey there are pressures on rural area which can cause loss of agricultural areas. We encountered problems such as rural-urban migration, landownership in the past because of the change in neoliberal politics axis of statis manner, today we encounter possible problems of new possessive rural area management which does not take form in healthy bioethics and biopolitics limits and removing the obstacles with the legislative regulation. The approaches which are not discussed enough before the society, the components of which are only authority of community wouldn’t be a solution to the problems of rural areas furthermore, it can possibly deepen the problems. Making every place into urban land seeming the approach’s work which is based on reducing rural-urban division wouldn’t eliminate social inequality, furthermore; it has risks causing big loss of agricultural areas in Turkey. The potential of agricultural areas which has geopolitics importance in the progress of many developed countries is insufficient for Turkey. The agricultural and breeding activities on these insufficient and unrepairable areas have the climatization function as well as feeding function of the population and this raises the importance of agricultural areas.

Keywords