Ziya Paşa (1829-1880), edebî yaşamında ilk olarak Halk/Âşık şiiriyle meşgul olduktan sonra Divan şiirinin etkisi altına girer ve şiir zevkini Divan şiirinin hüküm sürdüğü çevrelerde geliştirir. Ziya Paşa’nın edebiyat üzerine görüşlerinin odağında da Divan ve Halk şiirine dair düşünceleri vardır. Ziya Paşa, her iki şiir kolu ile ilgili görüşlerini tam bir karşıtlık noktasında dikkate sunar. Şiir ve İnşa (1868) makalesinde Divan şiirine göre Halk şiirini üstün tutarken Harabat Mukaddimesi’nde (1874) ise Halk şiirini yerer, küçümser; Divan şiirini yüceltici bir tavır sergiler. Ziya Paşa’nın ‘Terkib-i Bend’ başlıklı ‘dedim-dedi’ tarzındaki şiiri de bu noktada anlam kazanır; çünkü bu şiirde her iki şiir zevkinin sesini de duymak mümkündür. Bu şiir, edebî görüşlerindeki çelişkiye rağmen şairin Divan şiiri ile Halk şiirinin derin tesiri altında kaldığını da gözler önüne serer. Bu çalışmada Ziya Paşa’nın, ‘Terkib-i Bend’ başlığını taşıyan ‘dedim-dedi’ tarzı şiiri Divan şiirindeki ‘mürâcaa’ ve Halk/Âşık şiirindeki ‘dedim-dedi’li şiir geleneği bağlamında değerlendirilmektedir.
Ziya Paşa (1829-1880) comes under the influence of Divan poetry, after engaging with folk poems at the beginning of his literary life, and he improved his poetry style in a literary environment in which the Divan literature was prevailing. Ziya Paşa’s consideration on the Divan and folk literature, constitute the focus of his literary understanding. He presents his opinions related with these two literary movements in a full dialectic frame. While preferring folk literature in his article Şiir ve İnşa (1868), he criticizes and undervalues folk literature in Harabat Mukaddimesi (1874). Ziya Paşa’s poem titled ‘Terkib-i Bend’, which is written in ‘dedim-dedi’ style, comes into the question at this point. It is possible to sense literary taste of these two different movements in this poem. This poem also a good example of his being deeply impressed by both Divan and folk literature. In the present paper, Ziya Paşa’s poem titled ‘Terkib-i Bend’, which is written in ‘dedim-dedi’ style, will be examined in the frame of müracaa’ in Divan literature and ‘dedim-dedi’ tradition in folk literature.