İnsanoğlu tarihsel yaşamın başlangıcında ihtiyaçlarını kendi kendine karşılamak zorunda kalmıştır. Toplumların gelişmesi ile birlikte ihtiyaçlar çeşitlenmiştir. Bu ihtiyaçları karşılamak üzere istekli ve yetenekli olan kişiler üretime daha fazla zaman ayırarak ustalaşmışlardır. Bu bağlamda ihtiyaçlara göre şekillenen üretimler için belli meslek dallarının kurulması ve bir düzen içerisinde sürdürülmesi ihtiyacı doğmuştur. Böylece her üretim alanının kendine özgü üretim ortamı gerektirmesi, atölye (işlik) kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu anlamda atölyeler, her toplumda kendine özgü yaşam biçimine uygun ihtiyaçları karşılamak üzere gelişme gösteren, daha çok beden gücüne dayalı olarak kısıtlı sayıda üretim yapılabilen mekânlardır. Toplumsal yaşamdaki işlevlerinin sürekliliğine bağlı olarak bazı atölyeler zaman içerisinde geleneksel özelliği olan üretim mekânları hüviyetini kazanmışlardır. Atölyelerde bir taraftan üretim yapılırken diğer taraftan üretimin gelecek kuşaklarca sürdürülebilmesi için geleneğin aktarılması sağlanmıştır. Bu bağlamda Orta Asya’dan Anadolu’ya devam eden tarihlerinde Türkler de kendilerine özgü yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri üreten meslek dallarını ve bunların faaliyetlerinin sürdürüldüğü atölyeleri kurmuşlardır. Toplumdan işlevsellikleri nedeniyle uzun yıllar talep gören atölyeler zaman içerisinde geleneksel özelliklerini kazanmışlardır. Bu bağlamda keçe atölyeleri geleneğin üretim ve aktarma mekânları olarak kültürel miras içerisinde yerini almıştır. Bu çalışmada Türk tarihi boyunca geleneksel keçe atölyelerinin değişimleri ve değişimin nedenleri incelenecektir.
From the beginning of the history, humankind have been obliged to fulfil his own needs. With the development of the societies, these needs became