Tarihe getirdiği alternatif yaklaşımla klasik bakıştan ayrılan, kullandığı her ögeyi titizlikle seçtiği gibi bunu metinsel bir oyuna dönüştüren çağdaş Türk yazarlarından biri de İhsan Oktay Anar’dır. Anar’ın 1996’da yayımlanan ikinci romanı Kitab-ül Hiyel’de, üç kahramanın –Yafes Çelebi, Calud ve Üzeyir’in- hayatlarında “kuyu” motifinin önemli bir yerde durduğu görülür. “Kuyu”, kapalı, dar ve derin olduğu düşünüldüğünde “güvenlik”, “korunma”, “kamufle”, “bilgelik”; yer altında, karanlık ve susuz olduğu düşünüldüğünde ise “tekinsiz”, “korkutucu”, “kontrolsüz”, “hapsedici” gibi kavramsal değerlerle ilişkilendirilebilir. Bu çalışmada da üç kuşak mucidin bilincinden yansıyan; tutkularının, çatışmalarının ve sorunlarının çözüm yeri olan kuyunun işlevleri sorgulanacaktır.
İhsan Oktay Anar is one of the contemporary Turkish authors who are separated from classical perspectives by means of the alternative approach they bring to the history and who can not only choose the words elaborately but also turn them into textual games. It can be seen that the "well" motive stands out with its important place in the lives of three characters -Yafes Çelebi, Calud and Üzeyir- in Anar's second novel Kitab-ül Hiyel which was published in 1996. "Well" can be associated with conceptual values such as "safety", "protection", "camouflage" and "wisdom" when it is considered as closed, narrow and deep. On the other hand, it can also be associated with other conceptual values like "unreliable", "scary", "uncontrolled" and "restraining" if it is perceived as subterranean, dark and dehydrated. The functions of well which is reflected from the consciousness of three generation inventors and which is a solution place for their passions, conflicts and problems are going to be questioned in this study.