Terör olayları, ülkesine vatandaşlık bağıyla bağlı olan; devletini, ülkesini, milletini, bayrağını seven ya da bu değerlere bağlı olan herkesi acısıyla kuşatan olaylardır. Bu olayların yaşattığı acılar, herkesi derinden üzmekte ve sarsmaktadır. Dolayısıyla bu tür olaylarda yaşanan acılar ortaktır ve acıların dili tektir. Millet bu tür olaylar karşısında topyekûn bir olmayı, aynı sesi çıkarmayı arzu eder ve zaten bunu başarırsa millet olur. Basın da halkın vicdanının sesidir; bir başka ifadeyle, halkın duyulmayan sesidir. Basının siyasallaşması, kutuplaşması arzulanan bir durum olmasa da, bu durum hemen hemen her dönem ya da her iktidar döneminde yaşanmıştır. 2000’li yıllardan bugüne, ilerleyen her günle birlikte basın kendi arasında hızla siyasallaşmış, bunun sonucunda da iktidar ve muhalefet yanlısı bir basın ortaya çıkmıştır. Bugün itibariyle de iktidar ve muhalefet yanlısı basın arasında şiddetli bir kutuplaşma yaşanmaya başlamıştır. Bu kutuplaşma, ortak duyarlılığa sahip olunması gereken durumlar da bile görülmeye başlanmıştır. Bunun somut örnekleri ile ilgili bir dizi çalışma yapmayı esas aldık. Bu çalışmalardan ilkini de işte bu yazı oluşturmaktadır. 8 Eylül 2015, Türkiye’de acının tarihi olan günlerden biri… Bu çalışma ile Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetelerinden Akşam, Bir Gün, Bugün, Cumhuriyet, Güneş, Haber Türk, Hürriyet, Milliyet, Millî Gazete, Ortadoğu, Özgür Gündem, Posta, Sabah, Sözcü, Takvim, Taraf, Vatan, Yeni Akit, Yeni Asya, Yeniçağ, Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde olayın ele alınış biçiminden hareketle “medya dili” üzerine bir değerlendirme yapılmaya çalışıldı.
Terrorist acts are connected with citizenship of the country; state, country, nation, or anyone who loves the flag are the events surrounding the suffering linked to these values. It is suffering that these events are all deeply upset and shaken. So this is a common pain experienced in such events and the language of suffering is unique. Not a nation in the face of such events altogether, it would be desirable to remove the same sound and already it succeeds nation. The press is the voice of public conscience; in other words, is the voice of the people heard. The politicization of the press, is not a desirable polarization state, in this case there has been during almost every period or each power. From the 2000s to today, among themselves rapidly with each passing day for politicized press, it has emerged as a result of the pro- government and opposition press. As of today, it has begun to emerge in a severe polarization between pro- government and opposition press. This polarization, the situation has begun to be seen even need to have a common sensibility. It's essential to have received a number of studies related to concrete examples. The first of these studies constitute this article here. September 8th, 2015, one day the history of suffering in Turkey ... Evening of Turkey's highest circulation newspaper with this work; Akşam, Bir Gün, Bugün, Cumhuriyet, Güneş, Haber Türk, Hürriyet, Milliyet, Millî Gazete, Ortadoğu, Özgür Gündem, Posta, Sabah, Sözcü, Takvim, Taraf, Vatan, Yeni Akit, Yeni Asya, Yeniçağ, Yeni Şafak and Zaman to the handling of events in motion "media language" was attempted on an evaluation.