Safiye Erol’un Cumhuriyet Dönemi Türk romancıları arasında farklı ve özel bir yeri vardır. Kadıköy’ün Romanı, Ülker Fırtınası, Ciğerdelen ve Dineyri Papazı yazarın, Türk edebiyatına roman türünde bıraktığı eserleridir. İmparatorluktan cumhuriyete geçiş sürecinde hissedilen açmazların giderilmesinde yazar, aydınlara büyük bir sorumluluk yükler. Yeni kurulan devletin yeni aydınlarına düşen birtakım görevler vardır. Her şeyden önce aydınların memleketin kalkınmasına öncülük etmesi gerekir. Yazarın romanlarındaki aydınların ortak bazı özellikleri vardır. Sınırları belirlenen aydınların kimliklerindeki en belirgin özellik, millî değerlere sıkı sıkıya bağlı oluşlarıdır. Batıda farklı alanlarda eğitim gören bu kahramanların hepsi idealisttir ve geleceğe umutla bakabilen aydınlardır. İdealistlikleri yaşadıkları coğrafyanın her anlamda gelişmesiyle ilgilidir. Dört romanda da aşk sebebiyle dağılıp parçalanan kahramanların ferdî büyüme süreci ele alınır. Ferdî anlamda yaşanan aşkın, eserlerin sonunda topluma ve mutlak güzele doğru genişlediği görülür. Aşk ile olgunlaşan bu kahramanların ideali artık cemiyete hizmet etmektir. Bu çalışmada Safiye Erol’un romanları aracılığıyla önerdiği aydın kimliğinin özellikleri tespit edilmeye çalışılacak; yazarın, bir aydın olarak kendi kimliğiyle önerdiği aydın kimliğinin benzerlikleri üzerinde durulacaktır.
Safiye Erol holds a special, distinctive place among the Republican Period Turkish novelists. Kadiköy’ün Romanı, Ülker Fırtınası, Ciğerdelen and Dineyri Papazı are her novel contributions to Turkish literature. Erol gives the intellectuals a big responsibility in overcoming the dilemmas experienced in the process of moving from the imperial period to the republican period. According to her, there are several duties of the new intellectuals in the newly founded country. First of all, intellectuals need to pioneer the development of the country. The intellectuals in Erol’s novels have certain characteristics in common. The most notable character trait in the defined identities of the intellectuals in her novels is the strong attachment to their national values. All these protagonists that receive education in various fields in the West are idealists and intellectuals that look to the future with hope. Their idealism is related to the development, in every sense, of the geography they live in. In all four novels, the individual growth of emotionally tattered (due to love) protagonists are addressed. The individual love at the beginning of the novels is seen to expand into a love for the society and absolute beauty later. These protagonists, matured through love, have one ideal at the end of their development: To serve the society. In this study, the aim is to identify the characteristics of the identity of the intellectuals that Safiye Erol puts forward through her novels, and to draw comparisons between the own identity of the novelist and the proposed identity in the novels.