Korku; herhangi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu düşünen bireyin zihnini bulanıklaştıran, bedenini donuklaştıran; başa çıkılmadığı takdirde hayatını zindana çevirecek kadar güçlü olan bir duygudur. Korkunun oluşmasında birçok sebep/etken vardır. Biz bu çalışmamızda korkunun kökenlerini modernizm ve entelektüellik arasındaki bağda arayacağız. Modernizm, hem dünyada hem ülkemizde sancılı bir süreç olarak kendini göstermiştir. Korkunun, modernizmin ürettiği sorgulayan, düşünen, entelektüel bireyin zihninde açık veya örtülü olarak yerleştiğini söylemek mümkün. Modernizmin yaratmış olduğu Doğu- Batı ayrımı ve bu ayrımın entelektüel kesimde yarattığı çatışmaların korkuyu da içerdiği açıktır. Çalışmada özellikle ülkemiz entelektüelinin şartları ve bu şartların doğurduğu korku açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda öncelikle korku kavramı açıklanmış, sonrasında modernizm ve entelektüelitenin yarattığı korkulara değinilmiştir.
Fear is an emotion that is strong enough to turn a person’s life into a dungeon if the person who thinks he or she is facing any danger dulls the body and blurs the mind is not able to been overcome. There are many reasons and factors in the formation of fear. In this work, we will look fort he origin of fear in the connection between modernism and intellectuality. Modernism has manifested itself as a painful process both in the world and in our country. It is possible to sat that questioning, thinking intellectual individual who is produced by modernism is placed in the mind openly or implicitly. It is obvious that modernism has created the distinction between east and west and the conflicts that this division has created in the intellectual sphere have also included fear. Especially in our work, we try to explain the conditions of our country’s intellectual and the fear that these conditions create. For this reason, first the term of fear has been explained and then mentioned the fears created by modernism and intellectualality.