Günümüzde teknolojinin değişimlerine uğramış her bilim alanı gibi sanat alanı da bu değişimlerden payını almıştır. Ancak bu değişim gerçekleşse de temel tasarım prensiplerinin fazla değişmediğini gözlemlemek mümkündür. Günümüz teknolojisiyle oluşturulan sanat eserlerinin kuramsal çerçevesinin yanısıra, çizgi, yön, şekil, renk ve doku gibi unsurların bir araya getirilmesinden kaynaklanan birleşim gibi diğer sanat unsurları ile olan hareketlerini ve ilişkilerini irdelemenin yanında sanattaki zaman ve mekân arasındaki ilişkiye de yer verilmiştir. Grafik tasarımdaki hareketin sanat eserinde ani değişikliklerden çok, düz giden sürekliliği algılamayı amaçlayan işlevsel yapısı ile örneklerden yola çıkarak kuramsal yapıya değinilmiştir.
Like any scientific field that has undergone changes in technology nowadays, the field of art has also received this change. However, it is possible to observe that the basic design principles have not changed much in spite of this change. In addition to the theoretical framework of the artworks created by today's technology, the relationship between time and space in art is included, as well as its relations with other artistic elements such as the combination of elements like line, direction, shape, color and texture. The movement in graphic design is based on the theoretical structure with the functional structure aiming to move the eye in order to control whether we go to perceive straight continuity rather than sudden changes in the art work.