Türk Siyasi Hayatı’nın Tek parti dönemi olarak tarihe geçen bölümünde yaşanan siyasi baskılardan dolayı sistem karşıtı muhalif modelleri görmek sınırlı olarak mümkün olmuştur. Bu dönemde Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu ve Osman Yüksel Serdengeçti gibi aksiyoner kimlikler bu perspektifteki en önemli istisnalar olarak ifade edilebilir.Ayrıca bu isimler çok partili siyasal yaşama geçilmesinin ardından da kendilerini takip eden milliyetçi muhafazakar kitleler üzerinde önemli izler bırakmışlardır ve paradigma değişimine katkı sağlamayı başarmışlardır. Bu noktadan hareketle bu makale; “Tanrıdağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslümanız” sloganını Türk Siyasal Hayatı’na kazandırmış olan Osman Yüksel’in sistem karşısındaki duruşu ve bunu yaparken beslendiği kaynakları ve bu kaynakların en önemlisi olarak Serdengeçti Dergisi’ni tanıtmayı ve siyasi hayat üzerindeki etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
It has been possible to see anti-system opponent models on a limited scale due to the political pressures experienced during the Single party period of the Turkish Political Life. The actionists such as Necip Fazil Kisakurek, Nurettin Topcu and Osman Yuksel Serdengecti can be identified as the most important exceptions in this perspective during this period. In addition, these people have left important traces on the masses of nationalist conservatives following them after passing to the multi-party political life, and have achieved to contribute to the paradigm shift. From this point of view, this article aims to introduce the standing of Osman Yuksel against the system, who introduced the slogan of "We are Turks as much as Khan Tengri Mountain, and Muslims as much as Hira Mountain" to the Turkish Political Life, and the resources, most importantly Serdengecti Journal, with which he was developed, and to reveal its effect on political life.