Bu çalışmada, Alman Filozof Immanuel Kant’ın Königsberg Üniversitesi’nde pedagoji dersleri okuturken tuttuğu notlardan derlenmiş olan “Über Pädagogik (Pedagoji Üzerine)” adlı eseri temel alınarak, eğitime özellikle de ahlak ve karakter eğitimine dair görüşleri açıklanmaya çalışılmıştır. Kant, eğitimde aydınlanma dönemini başlatan ve çağdaş pedagoji düşüncesi ile uygulamasının temelini oluşturan düşünürler arasında yer almıştır. Ona göre; insan eğitilmesi zorunlu olan ve ancak eğitim ile insanlaşan bir varlıktır. İyi bir eğitim ise, dünyadaki iyi şeyleri ortaya çıkaracaktır. Bu bağlamda insanın eğitimi, ahlak yasasına uygun bir şekilde ve insanın tüm doğal yeteneklerini geliştirmeye yönelik olmalıdır çünkü ahlak eğitiminde öncelikli amaç, insanın kişiliğin oluşması ve iyi insan olabilmesidir. Öğreti biçimine (Lehreform) uygun bir yaşam biçimi (Lebensform) sürdüren Kant (Cassirer, 2017a, s. 23) insanın, gerçek anlamda ‘insan’ olabilmesi için ahlaki yönden en iyi şekilde eğitilmesi gerektiğini savunmuştur.
In this study, the views of the German philosopher Immanuel Kant on education, especially moral and character education, were tried to explaine. This study is based on Kant’s work "Über Pädagogik (On Pedagogy)", which was compiled from notes while teaching pedagogy at the University of Königsberg. Kant is one of the philosophers who initiated the period of enlightenment in education and formed the basis of modern pedagogical thought and practice. According to Kant; human is the only being who needs education and human can only become human through education. Also a good education will bring out good things in the world. In this context, human education should be directed to the moral law and it must develop all natural endowments of human. Because the primary aim in moral education is the formation of human character and to be a good person. Kant, who pursued a life style (Lebensform) appropriate to his teaching style (Lehreform) (Cassirer, 2017a, s. 23), has argued that human being must be educated with moral values to be a ‘human’ in a real sense.