Hâcib kelimesi sözlükte araya girmek mani olmak birinin bir yere girmesini engellemek; örtmek, gizlemek anlamlarına gelen hacb kelimesinden gelmektedir. Bir kişinin bir yere girmesine engel olan kimse, kapıcı demektir. Divan-ı Lügati’t- Türk’te, tayandı kelimesinden gelen tayangu, mabeynci anlamında kullanılan özgün sözcük şeklinde verilmiştir Hâciblik görevinin ilk defa Muaviye 661-680 veya Abdülmelik bin Mervan (685-705) zamanında kurulduğuna dair görüşlerden hangisinin daha doğru olduğu kesin bir tespit edilememiştir. Bazı tarihçilerimiz hâcibliğin Muaviye zamanında ihdas edildiğini belirtirler. Hâcibliğin Abbasi hilafetinde ve Endülüs Emevi Devleti’nde daha ilk zamanlardan başlayarak mevcut olduğu bilinmektedir. Büyük Selçuklu Devleti’nde de sarayda hükümdardan, bütün devlet teşkilatında ise vezirden sonra en yüksek makam sahibi büyük hâcibdi sarayın her türlü işinden sorumlu idi ve mahiyetinde çeşitli rütbelerden hâcibler bulunuyordu. Karahanlılar’da ulu hâcib saray teşkilatında hükümdardan, bütün devlet teşkilatında da hükümdar ve vezirden sonra gelen en büyük makam sahibi idi. Gazneli tarihçisi Beyhaki, agacinin hükümdara en yakın memur olduğunu, savaşta ve barışta daima yanında bulunduğunu belirtmektedir. Osmanlı Devleti'nin son yıllarına kadar devam eden bu tâbir, mabeyinci manasında kullanılmıştır. Osmanlılarda kapıcıbaşı, saray kapıcılarının âmiri ve büyük zâbiti hakkında kullanılan bir tâbirdir. Devlet merkezine herhangi bir devletin elçisi geldiği zaman bunun saraya gelişinde, kapıcıbaşılardan ikisi ona evvelâ divana götürürler ve sonra da kollarına girip kendisini arz odasında padişahın uzuruna çıkarırlardı. Eyalet valisi olan beylerbeyi veya vezirlere mühim ve gizli bir tebliğ yapılacağı zaman bunlardan biri vasıtasiyle yapılırdı. Bu kurum ve unvanın, Emeviler devrinde Bizans Sasani etkisi ile saray hayatının başlamasıyle ortaya çıktığını ileri sürenler vardır. Bazı tarihçiler İslam öncesi Türk devletlerinde de olduğunu belirterek, menşeini Sasaniler zamanına kadar çıkarırlar.
The word hâcib is to interfere in the dictionary to prevent someone from entering a place; cover, hide meaning comes from the word hacb. Anyone who prevents a person from entering a place is a janitor. Divan-ı Lügati't- In Turk, the word from tulip is given in the form of the original word which is used in the meaning of mabeynci. could not be detected. Some of our historians state that the pilgrimage was established in Muawiyah time. It is known that the Hawkeye existed in the Abbasid caliphate and in the Umayyad Empire of Andalusia from the early days. In the Great Seljuk State, he was the governor of the palace and the highest authority (hacb-i büzürg) who was the highest authority after the royal vizier. He was the governor of the Karahanlılar, and he was the ruler of the palace. Beyhaki, a historian of Ghaznavia, states that the tree is the closest civil servant to the ruler and is always present in war and in peace. This term, which lasted until the last years of the Ottoman Empire, was used in the sense of its purpose. In the Ottomans, the doorman is a treaty used on the great dervishes and the great dervishes of the courtiers. When the ambassador of any state came to the state center, when this came to the palace, two of the porters headed him to the divan, and then they would enter his arms and take himself to the front of the sultan in the supply room. When a prominent and confidential communication was to be made to the governors of the state or the geniuses, it was made through one of them. There are those who claim that this institution and title emerged in the period of Umayyads through the onset of palace life with the influence of Byzantine Sassanid. Some historians state that they were also in pre-Islamic Turkish states, and brought their origin to the time of the Sassanids.