Milli Mücadele ve Cumhuriyet dönemi romanlarında din adamları her zaman eleştirilmiştir. Bu eleştirilerde din adamlarının Milli Mücadele’ye düşman olduklarına ve kişisel çıkarları için düşmanla işbirliği yaptıklarına dair ifadeler ön plana çıkmıştır. Çalışmamızda Tarık Buğra’nın Küçük Ağa romanı merkeze alınarak Milli Mücadele döneminde din adamlarının ne kadar sorumluluk aldıkları, Cumhuriyet’in kurulmasına nasıl katkı sağladıkları ortaya konarak eleştirilerin doğru olmadığı gösterilecektir. Ayrıca Küçük Ağa’nın Türk toplumu ve yeni kurulan devlet için önce kürsüden sonra silahla verdiği mücadelenin aşamaları da ele alınacaktır.
In the novels of the National Struggle and The Republic Period, clergymen were always criticized. These statements that clergymen are the enemies of the National Struggle and they cooperate with the enemy for their personal interests have come to the forefront in these critics. In this study, it will be shown how much responsibility was taken by the clergymen during the National Struggle and how the criticism was not correct by taking Tarık Buğra's "Küçük Ağa" novel to the centre. In addition, the stages of the struggle of Küçük Ağa, firstly from the lectern then with the weapon, for the Turkish society and the newly established state will be discussed.