Author :
Abstract
Osmanlı Devletinin kuruluş felsefesine baktığımızda, reaya kendisine Allah tarafından emanet edilen kişilerdi. Reayanın can ve mal güvenliğini sağlamak devletin en büyük sorumluluğuydu. Devlet bu nedenle, kuruluşundan yıkılışına kadar vatandaşlarının asayiş ve huzurunu sağlamak için eşkıyalık faaliyetlerinde bulunanlara karşı mücadele etmiştir. XVIII. yüzyılda Sivas şehrinde yaşanan asayişsizliğin en büyük kaynağı ise Osmanlı Devletinin giderek güçsüzleşmesidir. Osmanlı Hükümeti, Sivas kentinde oluşan eşkıyalık faaliyetleri engellemek için askeri, idari ve adli tedbirler almıştır. Hükümet, aldığı tedbirler neticesinde eşkıyalık faaliyetlerinde bulunan kişilere yaptırımlarda bulunup eşkıyalık faaliyetlerini önlemeye çalışmıştır. Bu çalışmada, 1735-1780 yılları arasında Sivas kentinde yaşanan eşkıyalık faaliyetleri üzerine bir değerlendirme yapılmıştır
Keywords
Abstract
When we look at the founding philosophy of the Ottoman Empire, they were the people who were entrusted by God himself. It was the greatest responsibility to ensure the safety of the citizens life and property. For this reason, the state struggled against those who were involved in banditry to ensure the peace and tranquility of their citizens, from its foundation until its collapse. The most important reason for the unrest in Sivas in the 18th century was the Ottoman Empire gradually getting weaker. The Ottoman Government took military, administrative and judicial measures to prevent the banditry activities in the city of Sivas. As a results of the measures taken by the government, the government had made sanctions on people who performed banditry activities and tried to prevent banditry activities. In this study, an evaluation was made on the banditry activities in Sivas between 1735-1780.
