Avrupa, Afrika ve Asya kıtalarının kesişme noktasında yer alan Doğu Akdeniz Bölgesi, aynı zamanda Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü kontrol edecek bir noktadadır. Bu bölge son dönemde zengin hidrokarbon rezervleri ile ön plana çıkmaktadır. Doğu Akdeniz Bölgesi’nin karmaşık enerji haritası çoklu dengesizlikler ve asimetriler üzerine kurulmuştur. 1950’li yıllardan bu yana bölgede zengin hidrokarbon rezervlerinin varlığı bilinmesine rağmen 2000’li yıllara kadar teknolojik yetersizlikler ve bir takım siyasi faktörlerin etkisiyle bu rezervler yönelik her hangi bir çalışma yapılmamıştı. 2000’li yıllardan sonra, dünyada hızla artan enerji ihtiyacından dolayı bu bölgedeki hidrokarbon rezervleri ilgi odağı haline dönüşmüş, kaynakların çıkartılması ve pazarlanması hususunda önemli adımlar atılmaya başlanmıştır. Ancak rezervlerin önemli bir kısmının açık denizlerde yer alması uluslararası hukuk açısından bir takım tartışmalara da neden olmuştur. Doğu Akdeniz’de Hidrokarbon rezervlerinin keşfi, Küresel aktörlerin bölgeye olan ilgilerinin de daha da artması bölgede tarihsel geçmişe sahip olan bir çok sorun gibi Kıbrıs sorununu da etkilemiştir. 1950’lerde uluslararası gündeme gelen Kıbrıs sorunu, bu dönemden itibaren yaşanılan birçok tarihsel gelişmeyle şekillenmiş, çözümsüzlüğünü günümüze kadar devam ettirmiştir. Kıbrıs sorunu üzerine eklemlenen Hidrokarbon keşfi ile, Rum Yönetimi’nin, Mısır ve İsrail ile birlikte adadaki Türklerin ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayarak yapmış olduğu antlaşmalar bölgedeki siyasi sorunları daha da artırmaktadır. Yapmış olduğumuz bu çalışma ile Hidrokarbon rezervlerinin keşfi ile oluşan yeni enerji denkleminde artık bir enerji sorununa dönüşen Kıbrıs sorunu irdelenecektir.
The Eastern Mediterranean Region, located at the crossroads of Europe, Africa and Asia, is also at a point to control most of the Middle East.This region has recently come to the forefront with its hydrocarbon reserves. The complex energy map of the Eastern Mediterranean Region is based on multiple imbalances and asymmetries. Despite the existence of rich hydrocarbon reserves in the region since the 1950s, there has not been any study on these reserves until the 2000s with the effects of technological shortcomings and some political factors.The Eastern Mediterranean Region, located at the crossroads of Europe, Africa and Asia, is also at a point to control most of the Middle East.This region has recently come to the forefront with its hydrocarbon reserves. The complex energy map of the Eastern Mediterranean Region is based on multiple imbalances and asymmetries. Despite the existence of rich hydrocarbon reserves in the region since the 1950s, there has not been any study on these reserves until the 2000s with the effects of technological shortcomings and some political factors. After the 2000s, hydrocarbon reserves in this region have become a focus of interest due to the rapidly increasing energy demand in the world, and important steps have been taken in terms of the extraction and marketing of resources. However, the fact that a significant portion of the reserves are located on the high seas has caused some discussions in terms of international law. The discovery of hydrocarbon reserves in the Eastern Mediterranean, the increasing interest of global actors in the region, has also affected the Cyprus problem as many problems with historical background in the region. The Cyprus problem, which came to the international agenda in the 1950s, has been shaped by many historical developments since this period and it has continued its unresolvedness until today. Articulation with the discovery of hydrocarbons on the Cyprus problem, the Greek Cypriot Administration, along with Egypt and Israel on the island of Turks and political problems in the region, in defiance of the treaty made clear that Turkey's rights to any further increases. In this study, the Cyprus problem, which has become an energy problem in the new energy equation, which is formed by the discovery of hydrocarbon reserves, will be examined.