Tanzimat ile beraber pek çok alanda olduğu gibi edebiyat alanında da önemli değişim ve yenilikler meydana gelmiştir. Şair-i azam Abdulhak Hamid de bu dönemde yönünü Batı’ya çevirmiş ve özellikle Fransız romantizmine ve Victor Hugo’ya büyük ilgi duymuştur. Konu ilgili olarak bir dizi değerlendirme (Rıza Tevfik, F. A. Tansel, Ziya Karamuk…) yapılmış olmakla beraber bunların çoğu şairin genel edebi kişiliği ve tarzı ile alakalı olmuştur. Hamid’in Fransız edebiyatına yönelmesinde iki önemli neden olduğu ortaya çıkıyor: Şiirde yenilik merakı ile Fransız edebiyatının ve özellikle Hugo’nun Tanzimat aydınları nezdinde gördüğü ilgi. Esasen lirizm, doğa betimlemeleri, aşk, ölüm, metafizik gibi romantizmin büyük temaları Hamid’in gerek şiir algısı ve tarzı gerekse tecrübeleri ve yaşantılarıyla (aşkları, özellikle Fatma Hanımın ölümü) büyük ölçüde örtüşüyordu. Victor Hugo’yla benzer hayat acılarını yaşamış olmaları (Léopoldine ve Fatma Hanım) şairimizi Hogu’yla benzer bir şiirsel algı ve tutuma sürüklemiştir. Fransız şiiri ve özellikle Hugo şiirinde gördüğü farklılık ve lirizm onu gittikçe bu alana doğru çekmiştir. Hatta kendisine “devrin V. Hugo’su" nitelendirmesi bile yapılmış. Çalışmamızda her iki şairin ortaklıklarına değinecek, benzerliklerini göstermeye çalışacağız.
With Tanzimat reform era, like many areas, literature has gone through important developments. The Great Poet “Şair-i Azam” Abdulhak Hamid was also following the footsteps of the West and was interested in French romanticism, especially Victor Hugo. Although there are several studies about the topic, (done by R Rıza Tevfik, F. A. Tansel, Ziya Karamuk…), most of them are related to his literary personality and style. There seems to be two important factors in Hamid’s tendency towards French literature: novelty seeking and the interest French literature and specifically Victor Hugo have among Tanzimat intellectuals. In fact, themes of romanticism such as lyricism, nature descriptions, love, death, (his love and especially the death of Fatma Hanım) and metaphysics corresponded to both Hamid’s conception and style of poetry and his life experiences. Suffering from similar anguishes with V. Hugo (Léopoldine and Fatma Hanım) leaded Hamid to a similar poetic sense and style. The distinctiveness and lyricism in Hugo and French Literature inspired him more towards this sphere and he was even called “V. Hugo of the era”. In this study the affiliation between the two poets will be touched upon and the similarities will be examined.