Tutunamayanlar, genellikle roman tekniğine getirdiği yeniliklerle anılmıştır. Eserin en az bunun kadar önemli olan bir diğer yönü ise modern hayatın kalıpları içinde kendine bir anlam/amaç bulamayan bireyin yaşadığı bunalım ve uyumsuzluğu sosyal yapıyı oluşturan kurumların eleştirisi üzerinden göstermesidir. Selim’in hayatı yaşamaya değer bulmaması, sanayileşmeyle birlikte ortaya çıkan modern kentin insana sunduğu imkânları reddetmesi, modernizme karşı pasif isyan girişimidir. Absürt bireyin yaşadığı felsefî sorgulamalar, aynı zamanda derinlikli bir toplum eleştirisine dönüşür. Sosyal yapıyı dönüştürmeye çalışan entelektüel; benliğini anlama ve var olma nedenini sağlam temeller üzerine kurma arayışı içindedir. Bu çalışmada Tutunamayanlar, Albert Camus’nün absürt felsefesi doğrultusunda ele alınmış; ayrıca modern bireyin hayata karşı uyumsuz tavrının sebepleri üzerinde durulmuştur.
Tutunamayanlar is usually mentioned with the novelties it has brought in the form of novel. Another aspect of the work which is as important as this is that it reveals the depression and inadaptation individual's experiencing through the criticism of the establishments forming the social structure. Selim's perception of life as not to worth living, refusal of the facilities which modern city emerged by industrialisation offers people, is a tempt to a passive uprising against modernism. Philosophical questioning absurd individual goes through, at the same time transforms into an extensive criticism of the society. Intellectual person who is trying to transform the social structure is in the search of discovering his individuality and building the reason for his existence on solid basis. In this study, “Tutunamayanlar” is dealt in line with Albert Camus’ absurd philosophy, reasons for the modern individual’s maladaptive behaviours towards life are underlined.