Bu makalede Cumhuriyet dönemi şair ve yazarları arasında önemli bir yer edinen Sabahattin Kudret Aksal’ın yazdığı Hüseyin Feyzullah’ın Evlenmesi öyküsü, yaşama katılma fikri etrafında irdelenmektedir. Şiir, tiyatro, öykü ve deneme türlerinde ortaya koyduğu ürünlerle çok yönlü bir edebi kişilik sergileyen Sabahattin Kudret Aksal, kültür, sanat ve edebiyat alanına adım attığı dönemde ortaya koyduğu ilk sanatsal yaratılar şiir türünde olduğu için, daha çok şair kimliği ile ön plana çıkmış bir sanatçıdır. Bununla birlikte öyküleri, kurgu, içerik, izlek, dil ve anlatımın yanı sıra, hayata ve kişilere dair geliştirdiği yeni bakış açısı ile Türk edebiyatında ödüllerle taçlandırılan önemli bir yere sahiptir. Sabahattin Kudret Aksal’ın öykülerinin tamamında kendine yer bulan “küçük adam”ın yaşayışı ve iç dünyası, çalışmamıza konu olan öykünün başkişisi Hüseyin Feyzullah’ta yaşama katılamama ve yalnızlık sorunsalıyla karşılık bulur. Hüseyin Feyzullah’ın yaşama etkin bir şekilde katılamaması öykünün temel meselesini oluşturur ve yazarın öykülerinde yer alan “küçük insan”ı anlamak için de genel bir çıkarım niteliği taşır.
In this article, Hüseyin Feyzullah’ın Evlenmesi, written by Sabahattin Kudret Aksal, who has an important place among the poets and writers of the republican era, is examined around the idea of joining life. Sabahattin Kudret Aksal, who exhibits a versatile literary personality with his products in poetry, theatre, story and essays, is an artist who came to the fore with the identity of a poet, as the first artistic creations he put forward during his time in the field of culture, art, literature were in the poetry genre. Nevertheless, it has an important place crowned with awards in Turkish literature with its new perspective on life and people, as well as stories, fiction, content, viewing, language and narration. The life of the "little man", who found his place in all of Sabahattin Kudret Aksal's stories, and the inner world corresponds to the problem of inability to participate in life and solitude in Hussein Feyzullah, the head of the story that is the subject of our study. Hussein Feyzullah's inability to participate in life effectively constitutes the fundamental issue of the story and is a general inference to understand the "little person" in the author's stories.