Geleneksel bir malzemeden yararlanarak yeni müzik yazma gayesinde olan her bestecinin, söz konusu materyali otantik şekliyle kullanmayacağı, onun, birtakım yöntemlerle meydana getirdiği çeşitli yansımalarına, izlerine, bir başka deyişle soyutlamalarına yer vereceği açıktır. Bu durum, Ahmed Adnan Saygun’un müziği için de geçerlidir: Çokseslilikte makamları birer renk olarak gördüğü ve tampere sistem içinde serbestçe kullandığı yönündeki ifadeleri, doğal olarak Saygun müziğindeki makam soyutlamalarının art alanını teşkil etmektedir. Bu çerçevede, bestecinin Op. 34, 1. Piyano Konçertosu’nun ilk 19 ölçüsünün, ses organizasyonu bağlamında irdelendiği bu çalışma; oldukça kısa bir Saygun kesitinde “hangi makamların, nasıl soyutlandığı” ve “makam dışı ses malzemelerine yer verilip verilmediği” sorularına yanıt aramayı amaçlayan bir analiz niteliği taşımaktadır.
It is clear that every composer, who aims to write new music through using a traditional component, will not authentically use the material and will involve various reflections, impressions, in other words, abstractions created by some methods. This occasion also applies to the music of Ahmed Adnan Saygun: His statements that he regards the maqam as color in polyphony and uses them freely in the equal-tempered system constitute the background of the maqam abstractions in Saygun’s music naturally. Which maqams are used and abstracted in a rather short extract of Saygun? Are there any materials out of the maqam domain included? This study, which analyzes the pitch organization of the first 19 measures of Saygun’s Piano Concerto No. 1 (Op. 34), seeks answers to these questions.