19. yy. sonlarından itibaren bestecilerin, net bir şablona sahip olan Sonat-Allegro formunun tonal alan hakimiyetini etkileyecek nitelikte modal veya dizisel yeni ses organizasyonları sergilemeye başladıkları görülmektedir. Modern İtalyan müziğinin öncü bestecilerinden Mario Pilati’nin, 1929 tarihli La Minör Viyolonsel Sonatı’nın ilk bölümünü (I. Moderato mosso) ele alan bu çalışma, aynı zamanda Sonat (veya Sonat-Allegro) formundaki söz konusu bölümün, analitik düzeydeki ilk incelemesidir. Çalışmada, geleneksel Sonat form şablonuna uygunluk derecesine odaklanılmış olan eser bölümü, öncelikle ton alanları ve materyallerin karakter farklılıkları gözetilerek temalarına ayrılmıştır. İkinci olarak ise eserin modern yaklaşımının ne şekilde gerçekleştirildiği irdelenmiş, bestecinin tonal armoninin alışıldık ses organizasyonlarının dışına çıkmak için hangi araçları ne şekilde ve ne yoğunlukta kullandığına açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Analiz sonucunda; bestecinin, Sonat formuna genel hatlarıyla sadık kaldığı ve tüm tematik alanları tonal bir çerçevede sergilediği görülmüş, bölümde yoğun bir şekilde yer alan modal ve benzeri yapıdaki dizileri ise formun köprü ve Gelişme gibi stabil olmayan bölmelerinde kullandığı tespit edilmiştir.
Starting from the end of the 19th century, it has been witnessed that the composers had begun to perform new pitch organizations based on scale or mode that would affect the dominance of the tonal zone. This study that examines the first movement (I. Moderato mosso) of Sonata in A minor for cello and piano (dating back to 1929) of Mario Pilati - one of the leading composers of modern Italian music- is also the first analytical research about this movement in Sonata form to examine the degree to which the movement is suitable for the traditional Sonata form. At first, the movement was divided into the themes by considering the tonal areas, and the diversity of the materials. Thus, the degree to which the movement is suitable for the traditional Sonata Form was examined. Secondly, it was analyzed that how the modern approach for the movement was put into practice and which tools the composer applied in what intensity to get out of common sound structures of tonal harmony. As a consequence of the analysis, it is seen that the composer kept to the general features of the Sonata Form, and exhibited all the thematic zones in a tonal function. On the other hand, it is spotted that the composer used modes and various scales in the non-stable parts such as transition and Development of the form.