Mizah, insan düşüncesini ve davranışlarını etkileme açısından son derece etkili olan anlatım/söylem tarzlarından biridir. Ancak Danimarkalı filozof S. Kierkegaard mizah/ironinin bir anlatım tarzı ya da edebi bir yöntem olmasının da ötesinde insan varoluşuyla ilintili olduğunu düşünür. O, üç varoluş alanına-üç varoluşsal yaşam evresine; estetik, etik ve dini- ilişkin değerlendirmesinde mizahı ve ironiyi tartışır. Mizah, etik ve dini alanlar arasındaki sınırı belirlerken, ironi, estetik ve etik alanlar arasındaki sınırı belirler. Kierkegaard için ironi ve mizah bireyin dünya içindeki tüm varlığı ile ilgili durumlar, varoluşsal hallerdir. Kierkegaard, mizah ve insan varoluşu arasında asli bir ilişki olduğunu ileri sürer. O, ”komik” olarak adlandırdığı mizahın özünü, umulan ile deneyimlenen arasındaki uyumsuzlukta konumlandırır. Varoluşun kendisi bir çabadır ve gülünç olduğu kadar acıklıdır, çaba sonsuz olduğu ya da sonsuz olana yönelik olduğu için acıklı; çaba kendi kendisiyle çeliştiği için komiktir. Kierkegaard için ironi ve özellikle mizah temelde dini bir boyuta sahiptir. Mizah varoluşsal farkındalığın inançtan önceki son aşamasıdır. Kierkegaard sübjektif gelişimin kişinin komik olanı algılama kapasitesiyle yakından bağlantılı olduğuna inanır.
Humor is one of the expression/discourse styles that is extremely effective in influencing human thought and behavior. However, Danish philosopher S. Kierkegaard thinks that humor/ irony is related to human existence beyond being a discourse style or a literary method. In his discussion of the “three spheres of existence” -the three existential stages of life; the aesthetic, the ethical,and the religious- he discusses humor and irony. Irony marks the boundary between the aesthetic and the ethical spheres, while humor marks the boundary between the ethical and religious spheres. Irony and humor are, for Kierkegaard, existential attitudes; attitudes to an individuals entire being-in-the world. Kierkegaard argues that there is an essential connection between humor and human existence. He locates the essence of humor, which he calls “the comical”, in a disparity between what is expected and what is experienced. Existence itself is a striving, and is just as pathetic as comical; pathetic, because the striving is infinite, or directed toward the infinite; comical, because the striving is a self- contradiction. For Kierkegaard irony and especially humor has a fundamentally religious dimension. Humor is the last stage of existential awareness before faith. Kierkegaard believes that subjective development is closely tied to one's capacity to perceive the comic.