Bu makale, İngiliz yazar Zadie Smith'in beşinci romanı Swing Time'da (2016) kozmopolitanizm ve hareketlilik arasındaki ilişkiyi sorgulayarak kendini anlama ve kimliğin dönüşümsel yönünü göstermeyi amaçlamaktadır. Kendini anlamanın ve kimliğin dönüştürücü doğasına odaklanan çağdaş düşünce okulu, eleştirel kozmopolitanizmdir (Delanty 2009). Günümüz sosyologlarından Gerard Delanty’nin kozmopolitanizme sosyolojik yaklaşımında, öz-anlayışın ve kimliğin, benlik ve ötekinin etkileşimine sıkıca gömülü olan, değişen, süreçsel ve ilişkisel nitelikte olduğunu öne sürer. Bu makale, Delanty’nin bu savını göz önünde bulundurarak, Swing Time'da isimsiz anlatıcının hareketliliğinin, kimliğini ve kendini anlamasını, atfedilen ırk, etnik köken, aile ve yerel çevre gibi statik tipolojilerin atfedilen kararlılığının ve tahsisinin ötesine taşımayı hedefler. Ve bunların daha süreçsel ve dönüştürücü bir anlayışa doğru taşımasına nasıl yardımcı olduğunu detaylandırması ve araştırılması hedefi güdülmüştür. Makalede sabit ve parçalanmış tipolojilere karşı tartışarak, kozmopolit bir bakış açısıyla, Swing Time'ın anlatıcısının kendi anlayışının ve kimliğinin, bir yandan sabitlik ve diğer yandan parçalanma kavramlarıyla ilgili olarak rekabet eden güçler arasında parçalanmadığını ileri sürerek sona erer.
This article seeks to demonstrate the transformational aspect of self-understanding and identity by interrogating the relationship between cosmopolitanism and mobility in Zadie Smith’s fifth novel Swing Time (2016). The contemporary school of thought that focuses on the transformational nature of self-understanding and identity is critical cosmopolitanism (Delanty 2009). In his sociological approach to cosmopolitanism, Gerard Delanty suggests that self-understanding and identity, firmly embedded in the interaction of self and other, are of changing, processual, and relational nature. This article elaborates and explores how in Swing Time the unnamed narrator’s mobility helps to move her identity and self-understanding beyond the ascribed determination and allocation of static typologies such as race, ethnicity, family, and local environment towards a more processual and transformational understanding of these notions in patterns of continuity and change. It concludes by arguing against fixed and fragmented typologies suggesting that, from a cosmopolitan perspective, Swing Time’s narrator’s self-understanding and identity are not torn between the competing forces in relation to notions of fixedness, on the one hand, and fragmentation, on the other hand, but are in a developmental process of becoming better.