Günümüzde pek çok tarihi özelliğe sahip yapıların özgün işlevlerini yitirmeleri sonucu farklı amaçlara hizmet etmek üzere yeniden işlevlendirildiği örneklerle karşılaşmaktayız. Bu çalışmada da Bilecik’te inşa edildiği dönemde jandarma, adliye ve cezaevi işleviyle yapılan ancak sonrasında işlevsiz kalan yapının günümüzde müze olarak işlevlendirme süreçleri oluşturmaktadır. Çalışmada tarihi yapının yeniden işlevlendirme süreçlerinde olumlu ve olumsuz yaklaşımlar incelenirken; mimari koruma alanında yasa, tüzük, yönetmelikler referans alınarak, işlev, süreç ve çevresel performans kriterleri değerlendirilmiştir. Araştırmanın verileri nitel araştırma yöntemi kullanılarak görüşme, gözlem, arşiv kayıtları ve doküman analizi yoluyla toplanmış, elde edilen veriler ışığında yapıya ait mimari çizimler yapılmıştır. Çalışmada, yeniden işlevlendirme süreçlerindeki müdahaleler incelenerek, tarihi yapının özgün değerlerinin ne ölçüde korunduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Yeni işlev sonrası yapının müdahaleleri iç mekanla ilişkilendirilerek, koruma alanında uluslararası geçerliliğe sahip yasa, tüzük, bildirgeler referans alınarak tarihi yapılarda özgün dokunun korunması adına belirlenen kriterler dikkate alınarak değerlendirilmiştir.
Today, we encounter examples where many historical buildings have lost their original functions and are re-functionalized to serve different purposes. In this study, the building, which was built with the functions of gendarmerie, courthouse and prison at the time it was built in Bilecik, but later became dysfunctional, forms the processes of functioning as a museum today. While examining the positive and negative approaches in the re-functioning processes of the historical building; In the field of architectural conservation, the function, process and environmental performance criteria were evaluated with reference to laws, regulations and regulations. The data of the research were collected through interviews, observations, archive records and document analysis using the qualitative research method, and architectural drawings of the building were made in the light of the obtained data. In the study, the interventions in the re-functioning processes were examined and it was tried to determine to what extent the original values of the historical building were preserved. After the new function, the interventions of the building were evaluated by associating them with the interior, taking into account the internationally valid laws, regulations and declarations in the field of conservation, taking into account the criteria determined for the preservation of the original texture in historical buildings.