“Esahhu’l-esânîd (isnadların en sahihi)” ya da “silsiletü’z-zeheb (altın zincir)” terimleri hadis ilminde, tamamı güvenilirlik açısından en yüksek derecede olan ravilerden meydana gelen isnadlara verilen isimlerdir. “Güvenilirlik açısından en yüksek derecede olan raviler”in nasıl belirleneceği ise tartışmalı bir konudur. Zira hadis ilmiyle uğraşan her âlimin ravileri değerlendirme kriteri farklıdır. Bazı hadis âlimlerine göre isnadların en sahihi “Zührî an Sâlim an İbn Ömer” senedidir. Bu senedde yer alan isimlerden biri, Halîfe Ömer b. el-Hattâb’ın torunu ve tâbiîn döneminin büyük âlimi Sâlim b. Abdullah b. Ömer (v. 106/725) iken; diğeri ise yine aynı dönemde pek çok ilim dalındaki yetkinliğiyle öne çıkan İbn Şihâb ez-Zührî’dir (v. 124/742). Kendisinden rivayet nakleden pek çok ravi bulunmasına karşın, Sâlim b. Abdullah’ın ilminden asıl istifade eden ve bunun sonraki nesillere aktarılmasını sağlayan kişi ez-Zührî olmuştur. Bu iki ismin hadis ilmindeki otoritelerinin yanı sıra hem ravi kimliklerine hem de aralarındaki ilişkiye duyulan güven, onların “en güvenilir isnadlardan biri”nin ravileri olmalarını sağlamıştır.
Esahhu’l-esânîd (the most authentic chain of narrators)” or “Silsilah al-Dhahab (the golden chain)” are terms used in the science of Hadith to refer to chains of narrators composed entirely of individuals of the highest reliability. However, determining who the "most reliable narrators" are is a subject of debate, as every scholar engaged in hadith studies has different criteria for evaluating narrators. According to some of Hadith scholars, the most authentic chain of narration is “Zuhrī from Sālim from Ibn Umar.” One of the names in this chain is Sālim ibn Abdullāh ibn Umar (d. 106/725), the grandson of Caliph Umar ibn al-Khaṭṭab and a great scholar of the Tābiʿīn period. The other name is Ibn Shihāb al-Zuhrī, who also stood out during the same period for his expertise in many branches of knowledge. Although there are many narrators who transmitted traditions from Sâlim b. Abdullah, it was al-Zuhri who truly benefited from his knowledge and ensured its transmission to subsequent generations. The trust in both their identities as narrators and the relationship between them, in addition to their authority in the science of hadith, has made them the narrators of one of the “most reliable chains of narration”.